Yeni dönemde yeni fırsatlar

Kovid-19 salgını ile birlikte tüm dünyada tedarik zincirlerinde meydana gelen aksaklıklar üretim, ihracat, enflasyon, gelir dağılımı gibi temel makroekonomik konularda yeni bir dönemin başlamasına neden oldu.Üretim için gerekli olan malların tedarikinde belirleyici olan bir çok ülkenin, tedarikte öncelliği kendi ekonomisini görmesi ile beraber bir çok malın üretiminde ve dolayısıyla dış ticarette aksaklıklar oldu. Bu da dünyada arz talep dengesinin bozulmasına ve bir çok malın fiyatında fahiş artışların olmasına ve dolayısıyla dünyanın yeni bir enflasyon dalgası ile karşı karşıya kalmasına neden oldu.Ardından Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile tedarik zincirlerinin daha da bozulması ve özellikle enerji ve gıda ürünlerindeki artışlar tüm dünyayı tehdit etme noktasına vardı.YENİ DÖNEMDE GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERYeni dönemde gelişmiş ülkeler sahip oldukları GSHY'yi sürdürme yani ekonomik refahı koruma çabasında iken gelişmekte olan ülkeler ise sahip oldukları avantajlar sayesinde başta da tedarikteki avantajları, tarımsal üretimdeki güçleri ve sahip oldukları enerji kaynakları ile milli gelirlerini dolayısıyla kişi başı gelirlerini artırmaları için önemli bir imkana sahipler.Aslında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında var olan farkların kapatılması açısından da kritik bir dönemdeyiz.Bu değişim ülkelerin gelir sınıflandırmasını değiştireceği gibi ülkeler arasında yeni işbirliklerin geliştirilmesi açısından da kritik bir dönemi ifade ediyor.YENİ DÖNEM BİR ÇOK FIRSATI DA SUNUYORTürkiye'nin bulunduğu coğrafi bölgenin, yeni dönemde ülkeye önemli bir avantaj sunduğu açıktır.Bulunduğumuz coğrafi bölgenin bir çok ülkeye ulaşma imkanı vermesi, enerji talep eden ülkeler ile enerji arz eden ülkeler arasında bulunması ve tedarikte sıkıntı çekilen bir çok tarımsal ürünün üreticisi olması çok önemli bir zenginlik.Diğer yandan Türkiye'nin son yıllarda geliştirdiği fiziki altyapısı, teknik