Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile birlikte Rusya'ya yüksek oranda enerji bağımlılık ve savaş dolayısıyla artan enerji fiyatları nedeniyle enerji arz güvenliğinde yeni bir dönem yaşanıyor. Rusya - Ukrayna savaşı enerjide dönüm noktası olacak gibi.Enerjide arz güvenliğinin sağlanması kısa sürede gerçekleşmesi kolay olmayacağı da ortada. Ancak, bir çok AB ülkesinde bir yandan yenilenebilir enerjide yatırımları arttırmanın yolu aranırken, diğer yandan iklim değişikliği ile mücadelede kapsamında fosil yakıtların azaltımı konusundaki çabaların enerji arz güvenliğini olumsuz etkileyeceği endişesi nedeniyle de fosil yakıtlara başta da kömüre veda tarihini uzatmak için farklı tartışmalar yaşanıyor.Diğer önemli bir husus ise nükleer enerjide veda etme kararlarının enerji politikaları kapsamında yeniden gözden geçirildiği bir dönem yaşanmaktadır.Dolaysıyla, Rusya'nın enerji konusunu başta da doğalgazı bir tehdit olarak kullanması ve doğalgaz fiyatındaki artışın ülke ekonomileri için bir tehdit haline geldiği bu dönemde enerji arz güvenliğinin ne kadar önem olduğunu gördük Ayrıca, Rusya'nın enerjideki üstünlüğünü kullanarak ülke işgaline kadar girmesi enerjide dışa bağımlılığın ekonomik, siyasi, diplomatik ve sosyal gibi bir çok tarafı da var. Bu nedenle, Rusya- Ukrayna savaşı ile birlikte enerjide arz güvenliğinin önemi daha iyi anlaşıldığı gibi bunun için yeni alternatiflerin konuşulması ve önlemlerin alınmasının da ne kadar hayati olduğu açıktır.TÜRKİYE'NİN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNDEKİ ARTAN ÖNEMİ Rusya'ya enerjide başta da doğalgazda bağımlılık gündeme gelince alternatif ülkeler, farklı kaynaklar ve yeni rotalar konularında Türkiye'nin önemi artmaktadır. Türkiye'nin enerji kaynaklarına yakınlığı, bu kaynakların AB ülkelerine taşınmasındaki stratejik önemi ve coğrafi konumu Rusya-Ukrayna savaşı ile daha iyi anlaşılacaktır.Şöyle ki, Avrupa'dabir çok ülkenin enerjide başta da doğalgazda Rusya gibi tek ülkeye bağımlı olmaması ve olası bir siyasi krizde bu ülkelerin enerji arz güvenliği tehdidiyle