Enerjide değişim ve dönüşüm tüm hızıyla devam etmektedir. Bir yandan fosil yakıtlar ile enerji arz güvenliğini sağlayan ülkeler bulunurken diğer yandan yenilenebilir enerjide geliştirilen teknolojiler ile enerji arz güvenliğine katkı yapan önemli ülkeler ortaya çıkmaktadır.Her ne kadar fosil yakıtlardan kısa sürede bu geçiş kolay olmasa da uzun vadede yenilenebilir enerjinin toplam enerji tüketimi içindeki payının yükseltilmesi konusunda ciddi çabalar bulunmaktadır.19. yy kömür yüzyılı olarak öne çıkarken söz konusu dönemde sanayinin ana girdisi ve üretimin artışı için önemli bir kaynak oldu. Birçok alanda önemli değişimi de beraberinde getirdi.20.yy petrol yüzyılı olarak öne çıktı ve döneme damgasını vurdu. Petrolun bu kadar önemli kullanım alanı olması ve petrol üreticilerinin dünya enerji denkleminde öne çıkmaları birçok alanda başta da ekonomi ve uluslararası siyasette ciddi değişliklere neden oldu.Yaşanan birçok savaş ekonomik kriz ve siyasi gerginliklerin petrol kaynaklarına sahip olma veya bu kaynağı elinde tutan ülkeleri kontrol etme amacıyla çıktığı da bir gerçektir.Yeni dönemde bir yandan doğalgaz kaynaklarına sahip ve bu kaynakları uluslararası piyasalara ulaştırma konusunda öne çıkan ülkeler enerjide öne çıkarken diğer yandan yenilenebilir enerjide teknolojik gelişmelere öncülük eden ülkelerin de öne çıktığı bir dönemden geçiyoruz.Bir yandan temiz fosil yakıt olarak öne çıkan doğalgazın diğer yandan yenilenebilir enerjinin bu dönemde enerji arz güvenliğinde başa baş gittiğini görüyoruz. En önemlisi de fosil yakıtlara başta da petrol kaynaklarına sahip olan birçok ülkenin de yenilenebilir enerji yatırımlarına önemli kaynak ayırdıkları ve yenilenebilir enerjinin başta