Şampiyon adayı derbide belli olur!

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Bahaneler ve mazeretler ikinci plandadır. Terim'in futbol literatürümüze kazandırdığı "resultante importante" diye bir söz var ya; derbilerde her şeyden önce skora bakılır. Çünkü derbiler şampiyonluğun demosu sayılır!..
İster kader, ister tercihler birikmiş acemilikler Fenerbahçe tek ayak üstünde yakaladığı Beşiktaş'ı evinde yenerek nihai zafere koskoca bir adım attı. Liderliğine geri döndü. Beşiktaş çöktü.
Sakatlıklar sürecini yavaş yavaş geride bırakmaya başlayan Fenerbahçe'de sahaya çıkacak takım belliydi. İsmail Kartal sadece İsmail'in yerine Crespo ile fantezi yapmıştı.Ancak, tüm avantajları (Samet, Feyyaz, Rıza veya Hasan Arat, taraftar gibi) saha dışında olan Beşiktaş zor durumdaydı. Rıza Çalımbay adeta talihsiz sürecin üzerine üzerine giderek Aboubakar'ı, Ahmetovic'i bile kulübeye göndermişti. Bu tercihti ama savunmasını ilk kez yan yana oynayan futbolculardan kurması mecburiyetti.
Adeta emek ve sermaye'nin mücadelesi gibiydi derbi!.. Kartal'da yıldız sınıfından beyaz yakalı olarak Chamberlain'den başkası yoktu. Biraz Gedson, biraz Rebic; gerisi emekçi, futbolun mavi yakalısı. Fenerbahçe ise tam tersi.
İlk yarı Fenerbahçe'yi durdurup ikinci yarı kazanmayı planlıyordu muhtemelen Rıza Hoca. Oysa ikinci yarı yenildi.
Zaten henüz 10. dakikada şemsiye tersine döndü Beşiktaş adına. Ferdi'den Tadic'e, ondan Dzeko'ya gelen top ağları buldu. Ama Çalımbay'ın planı bir süre daha çalıştı. Samet yine yaptı yapacağını ve Djiku'nun topu ikram ettiği Cenk'i ceza sahasında yere indirdi. Bireysel hatanın bedeli penaltıyı Chemberlain attı maç yeniden başladı.
Beşiktaş'ın talihsizliği derbide de sürüyordu bir yandan. Gedson sakatlanınca yerine Salih girse de enerjisini ve dayanıklılığını çok etkiledi Beşiktaş'ın. Ardından ilk yarı bitmeden Umut da sakatlanıp çıktı ve görev Tayfur'a kaldı. Fenerbahçe'ye sıkıntı yaratan takımlar onu geri koşturanlardı ve gittikçe azaldı Beşiktaş'ta.
Beşiktaş zaten temposuz bir takımdı, fizik gücü düşüktü, çabuk oynayamıyordu ama bu fırsattan yararlanması gereken Fenerbahçe de ilk yarıda tempo yapamıyordu.
Çünkü Dzeko gezgin oynuyor ekstradan yoruluyordu. Osayi ilk yarıda sadece bir kere hücum organizasyonu içinde olabilmişti. Samet kötü, Djiku geri dönüşün sıkıntılarını yaşıyordu. Neyse ki, Tadic işin başındaydı.