Hodri meydan Jesus!..

Teknik direktörlük bizim mesleğe çok benzer İkisinde de "dün dündür"! Özveriler, başarılar, şapkadan çıkan tavşanlar sicile işlenir ama transfer veya dost sohbetleri dışında pek işe yaramaz. Her sabah ezeli rakiplerinizden mesleğin en acemisine kadar aynı hedefin peşindekilerle aynı yerden başlarsınız sınava. Birikimi, tecrübeyi avantaja çevirebilir ve bunu çantanız gibi yanınızda taşıyabilirseniz ne ala Aksi halde karizma çizilir, gülen bakışlar gölgelenir, sonra kapı görünür. Ancak yakın akrabalarınızın nezaketen dinlediği hatıralar haline gelir eski defterler. Henüz çok erken ama Fenerbahçe teknik direktörü Joge Jesus da aynı kavşakta. Fenerbahçe ve Jesus'un kaderi yazılmasa da Polonya'da mürekkebin rengi belli olacak! "Lamı cimi yok" Fenerbahçe'nin Dinamo Kiev'i geçmesi lazım. Geçip "mutlak şampiyonluk sezonuna" uyan bir başlangıç yapması lazım. Yoksa kimse dinlemez takımın yeniden kurulmasını, fazlalıklardan bir türlü kurtulamayıp eksiklerin henüz tamamlanmamış olmasını. Çünkü zaman da vardı, imkan da. Tek soruya yanıt aranıyor şimdi Avrupa'ya mutlu bir başlangıç yapılabilir mi Şüpheli! Rakip, savaş denilen felaketi iliklerine kadar yaşayan, şehirleri harabeye dönmüş, ürünü tarlada kalmış, bırakın yabancıları dokuz milyon vatandaşı bile canını kurtarmak için yurt dışına kaçmış bir ülkenin takımı. Futbol fantezi şu anda Ukrayna'da. Ona rağmen şüpheli. Aslında şüphemiz Fenerbahçe'deki belirsizlik kaynaklı!.. Yoksa Dinamo Kiev'in durumu şüphe götürmez şekilde vahim. Rakibin tek sağlam tarafı, teknik direktörü Lucescu. Bakmayın kimi kanaat önderleri marifetiyle bize öğretilmiş "Lucescu küçümsememize". Türkiye'de Fatih Terim'e zimmetli bölgelere girdiği için ne "çeribaşılığı" kaldı adamın, ne "Çavuşesku ajanlığı" Galatasaray'dan ağlayarak ayrıldı. Adı başka bir takımla gündeme geldiğinde "fikri takip" sebebiyle baltalar yeniden çıkarıldı. Milli Takım'da görev aldığında "bunadığını" bile ima ettiler ne olur ne olmaz diye: kapağı zor attı Ukrayna'ya. Nedir bizim Jorge Jesus'a güvenimizin kaynağı Duruşu, tarzı ve cv'si değil mi Ama Ukrayna'daki rakip hoca da onun kadar başarılı ve ondan daha tecrübeli. Birazını hatırlatalım: Dinamo Bükreş ile iki şampiyonluk, iki kupa, bir UEFA yarı finali İnter'de UEFA Şampiyonlar Ligi Çeyrek finali(1998-99) Galatasaray'da 2001-02 şampiyonluğu, UEFA Süper Kupası 2000 ve UEFA Şampiyonlar Ligi Çeyrek finali 2000-01 Beşiktaş'ta Süper Lig şampiyonluğu 2002-03, UEFA çeyrek finali 2002-03 Shakhtar Donetsk ile sekiz şampiyonluk, altı kupa, bir UEFA Kupası 2008-09, bir