Bu memlekette daha siyasi partilerin sayısında bile anlaşamıyoruz. Kimi kaynak 122 diyor, kimisi 99, kimisi 116... Bu rakamlara kokteyl parti ve seks partisi gibi daha neşeli partiler dahil değil. Bunlardan altı tanesi (seks değil siyasi tabii) biraraya geldi. Gelenler, bunların genel başkanları. Gelip de ne yaptılar Yemek yediler. Ahlatlıbel diye bir yerde... Mönüde çorba, güveç, etli pazı sarma, zeytinyağlı ve portakallı kereviz, salata ve tatlı varmış. Parlak bir yemek değil. Yıllarca yediğim yatılı okul yemeği. Açız diye ağlayan muhalefete de bu yakışırdı... Acar Türk basını çorbanın ne çorbası, salatanın ne salatası, tatlının ne tatlısı olduğunu araştırıp da yazamamış. Ona bakarsanız, yemekten çıkan sonucu da yazamamış. Dağ fare doğurduğu için fazla yaygarasını yapamadılar. Açıklama yok. 28 Şubat'ta açıklayacaklarmış. Şimdilik bilinen, bunların "güçlendirilmiş parlamenter sistem" konusunda fikir birliğine vardıkları! Bilmiyorduk, ilk defa duyuyoruz, öğrenmiş olduk. Başka Başka, sağlığın. Bunun çalışmasının nasıl, ne zaman, hangi biçimde, kimler tarafından hangi zamanlamayla açıklanacağı planlamasının şubat ayı bitmeden yapılması bekleniyormuş... İkinci bir yemek de yenebilirmiş. TBMM içinde de açıklanabilirmiş. Heyecanla bekliyoruz vallahi. Bunların masada nasıl oturacakları da uzun süre tartışılmıştı. Biz "yuvarlak masa yapmayı bile akıl edemiyorlar" deyince akıl ettiler. Böylece, büyük partiyle küçük parti arasında fark kalmamış oldu. Orada ne işi olduğunu merak etiğimiz Demokrat Parti'nin