Karın Tokluğu

Bir bayram daha geçti. Bayramlar giderek bayram olmaktan uzaklaşıyor.Evlere alınan çikolataların kalitesi değişmiş, kurban kesebilenlerin sayısı azalmış; bayram harçlıkları enflasyona, akraba ziyaretleri ise benzin zamlarına yenilmiş. Neşede ve umutta bariz bir düşüş var.Bayram ziyaretlerinde döne dolaşa varılan yegane konu ekonomik kriz.Kurban, en çok paylaştığımız bayram. Feragatın, ikramın bayramı. Hep beraber doymanın, komşunun sofrasını büyütmenin bayramı. Daha adil bölüşmenin zamanı.Yeni dünyada adil bölüşmek giderek zorlaşıyor. Sermaye sahiplerinin orantısız zenginleşmesi artık bambaşka bir boyuta ulaştı. Giderek tıkanan sistemin bir yerde patlamasını, emek sömürüsünün son bulmasını umut etmek ve daha adil bir bölüşme için yollar aramak boynumuzun borcu. Emeğimizi, alın terimizi, enerjimizi, umudumuzu ve zihnimizi sermaye için "kurban" etmemeliyiz.Öte yandan Türkiye'de korkunç bir servet transferine şahit oluyoruz. Güncellenen asgari ücretle çalışan bir işçi, bir kilo peynir almak için yarım gün boyunca çalışıyor. Domatesin, ekmeğin fiyatı bir yana KYK borcu, bedelli masrafı, düşük emekli maaşları ve ağır vergiler de halkın belini büküyor. Kira ise en yakıcı sorun.Milyonlarca insan karın tokluğuna çalışırken büyük vergi indirimleri, tuhaf para politikaları, garip ihale ilanları, acayip