Klişeleri altüst eden transfer

Arda Güler'i, Los Galacticos'un mucidi; Zidane, Figo, Ronaldo, Beckham, Bale, Benzema ve nicelerini transfer eden, ikonik Real Madrid Başkanı Florentino Perez'in yanında imza atarken görünce gurur duydum. Her şeyden önce bir Türk olarak; üzerine bir de onun maçlarını anlatmış, yorumlamış, sohbet etmiş bir medya mensubu olarak göğsüm kabardı. 76 yaşındaki Başkan Perez, uzun uzun Arda'yı ve becerilerini anlattı. Fenerbahçe'den, Türk futbolundan bahsetti. İstesek para vererek yapamayacağımız reklamımızı yaptı. Arda'nın transferi, 18 yaşındaki Türk gencinin doğrudan bir dünya devine gidebileceğini ortaya koyan tarihi bir örnek oldu. "Türkiye liginden büyük paralarla transfer yapılmaz", "Transfer aşama aşama yapılır. Önce Ajax, sonra Arsenal, belki bir gün Real Madrid de olur" gibi klişeleri yerle bir etti. Fenerbahçe açısından da büyük reklam oldu. Son yıllarda saha sonuçlarıyla eleştiri alan Sarı-Lacivertli takımın önceki yıl kadrosunda yer alan oyunculardan biri Real Madrid, diğeri Bayern Münih'te oynayacak. Bu, gözü yükseklerde olan yabancı yıldız adayları açısından da F.Bahçe'nin ideal bir sıçrama tahtası olarak görülmesini sağlayacak, transferde öne çıkmasını sağlayacaktır. Özetle Arda'nın transferi herkes için kazançtır. İLETİŞİM ZOR ZANAAT İsmail Kartal, Fenerbahçe Teknik direktörü olarak imzayı atıp, ateşten gömleği giydi. Yolu açık olsun. Hak ettiği bir işi, olması gerektiği gibi sezon başında devraldı. Onu elbette saha içindeki başarılarıyla değerlendireceğiz. Yine de bir büyük takım teknik direktörü olarak irili, ufaklı krizleri yönetebilmesi, oyuncularıyla ilişkisi vb. kriterler de belirleyici olarak. Hoca'ya naçizane tavsiyem maç önü ve sonundaki açıklamalar ile basın toplantıları için özel olarak hazırlanıp, belagatini geliştirmeye çalışması olacak. Ama basın toplantısındaki asıl hata ona değil, sayın başkana aitti. Başkan Ali Koç, İsmail Kartal'ın imza töreninde Arda'nın gelecek sezon takımda olmayacağını ilan ederek, dikkatleri bir anda İsmail Hoca'dan Arda'nın üzerine çevirdi. O andan itibaren tüm futbol kamuoyu için özne İsmail Kartal değil, Arda oldu. İmza töreninde İsmail Hoca ikinci plana itiliverdi. Ali Bey biraz da sinirli olacak ki, "Arda gelecek sene yok. Çünkü bizimle olmak istemiyor" diyerek genç yıldızı da taraftarın önüne attı. Belki yine kızacak ama iletişim stratejisi adına kötü bir sınav verdi. İletişimde altın kuraldır. Söylenme-söyle; söyleme-söylet! KÜÇÜCÜK BİR İKAZ Galatasaray yeni sezonun ilk hazırlık maçını Hull City ile oynadı. İlk yarı üç farklı öne geçip, değişiklikler, düşük konsantrasyon vs. derken kalesinde dört gol görüverdi. Hazırlıktır, her şey olur. Adı üzerinde eksikleri görmek için maç yapıyorsun. Galatasaray nerede, Hull City nerede Arada fersah, fersah fark var. Ben maçtan sonra Okan Hoca'nın, biraz da sıkıntılı bir vücut diliyle sonucu açıklamaya çalışmasını yadırgadım. "Biz şampiyon takımız. İlk yarı geçen sezon bıraktığımız yerden devam ettik. Ama