Artık ayıp oluyor!

Fenerbahçe, Ali Koç yönetiminde 18'inci iç saha yenilgisini aldı. Lig ve kupa gitti, bu gidişle Avrupa'da da başarı hayal... Ayıp oluyor, çünkü Fenerbahçe 3-2'lik Slavia Prag mağlubiyetiyle Ali Koç döneminde on sekizinci iç saha yenilgisini almış oldu. Ayıp oluyor, çünkü bu takım çok değil daha dokuz yıl önce Benfica ile Avrupa Ligi yarı finali oynarken, bugün vasat ve eksik Slavia takımı karşısında tel tel döküldü. Ayıp oluyor, çünkü o tel tel dökülen takımın hocası mağlubiyetten sonra açıklamasına "bu yenilgiyi beklemiyorduk" gibi anlamsız bir sözle başlayabildi.(Sanki mağlubiyet beklemek gibi bir alışkanlık var!) Ayıp oluyor, çünkü bu taraftar İsmail Kartal'ı hoş görür de, hala parasını tıkır tıkır alan onun selefi Pereira'nın "Ne yani bu takımın Avrupa ligini alabileceğini mi sanıyordunuz" dediği kadar güç ve imaj kaybına uğradı. Ayıp oluyor, çünkü bu takımda Slavia'ya karşı olduğu gibi son haftalarda hep takımın en iyisi olan genç Ferdi Kadıoğlu'yla bile hala sözleşme yenileyecek bir futbol aklı ve iş bitiriciliği kalmadı. Ayıp oluyor, çünkü Lig ve Türkiye Kupası'ndan sonra Avrupa defteri de kapanmak üzere. Hadi kapandı diyelim... Bu taraftarın geleceğe tutunacağı iyi futbol ve iyi mücadele nerede Ayıp oluyor, çünkü Trabzonspor'a karşı 23, Galatasaray'a karşı 20, Beşiktaş'a karşı 15 senelik namağlup serileri biten de yine bu takım. Nihayetinde... Artık bu taraftara ayıp oluyor Ali Bey. TEKNİK DİREKTÖR TOTO Siyah-beyazlı ekipte gelecek sezonun hocası için papatya falı açılmaya başlandı. Üç büyüklerin kötü performansı hem hocalarının gönderilmesine hem de bu camialarda belirsizlik yaşanmasına neden oldu. Üç takımda da teknik adam konusu üzerinden dedikodu üretilmediği gün yok. G.Saray çok tartışılacak bir isim getirdi. F.Bahçe Löw'ü gösterip, İsmail Kartal'a razı etti. Beşiktaş'ta ise Önder Karaveli, alt yapı düzeninin parçası olarak Sergen Yalçın gibi efsanevi bir ismin arkasından beklenenden kolay kabul görmüştü. Ancak iyi başlangıcın devamı gelmedi. Saha sonuçları beklentilerin uzağında kalınca eleştiriler artmaya ve yeni teknik direktör için papatya falı açılmaya başlandı. Karaveli geçiş dönemi için ideal isimdi. Ancak iş geçiş dönemi hocalığından, görev süresi belirsiz teknik adamlığa evrilince "acaba" lar çoğaldı. Yönetim hocaya destek verse de kesin bir dil kullanılmadı. Belirsizlik, dedikodu kazanını kaynatmaya başladı. Başkan'ın, "Teknik adam arayışımız yok" ifadesi, ortada uzun süreli bir imza olmadığı için havada kaldı. Özetle; bu şartlarda, yeni sezon için yeni hoca düşüncesi geçerlidir. Canım cicim dönemi bittiği için Karaveli'nin Beşiktaş'ın ağırlığını kaldıracağına yönelik şüpheler artmıştır. Şimdi asıl mesele "Gelecek sezon teknik adam kim olacak" sorusunun cevabını bulmaya gelmiştir. Başkan kusura bakmasın ama şartlar böyleyken, "teknik direktör toto" oynamak kaçınılmazdır.