Suriye gibiydi

Şırnak Şırnak'ta Tenis Turnuvası izledik biz. Hem de basit bir organizasyon değil, "Cudi Cup" adı verilen, 10 ülkeden 100 sporcunun katıldığı uluslararası bir turnuva izledik! Şimdi hemen "Ne var bunda" demeyin. Hafıza-i beşer nisyan ile malulmüş! Unuttuk tabii geçmişi. Oysa buralar kısa bir süre önce Suriye gibiydi. Başbakan Tansu Çiller'le bölgeye gidişimizi hiç unutmuyorum. 5-6 helikopterle havalanmıştık. Başbakan'ın hangisinde bulunduğu belli değildi. Aşağıdan gelebilecek bir terör saldırısına karşı sürekli yüksek uçuş yaptık. Şırnak'a indiğimizde de kendimizi bir ordunun içinde bulduk. Dört bir yanımız askerler ve otomatik silahlı korucularla doluydu. Buna rağmen, şehrin içinde kısıtlı bir alanda kendimizi gösterebildik. İl sınırları içinde bulunan Cudi Dağı ise terör örgütü PKK'nın yuvasıydı. Yakın bir tarihte burada "Hendek Olayları" yaşandı. Şırnak da yıkıma uğrayan illerden biriydi. Türkiye, planlı ve sistemli, hatta dış destekli bir kalkışma ile karşı karşıya kaldı. Sonra devletin kudret eli devreye girdi. Önce terör ve teröriste demir bir yumruk indirildi. Ardından da şefkat eli ile mucize denilecek işlerin altına imza atıldı. Hasar gören, bazıları yerle yeksan olan 70 bin konut ayağa kaldırıldı. Bunlardan 44 bininin hasar bedelleri hak sahiplerine ödendi. Barbarların delik deşik ettiği tarihi eserler restore edildi. Halktan alınan kaynakların yatırım yerine Kandil'e gitmesinin önü kesildi. Alt yapı elden geçirildi. Yüzlerce kilometre su ve kanalizasyon tesisatı döşendi. Devletin kudret elinin devreye girmesi ile "özyönetim" çığlıkları atanlar, gerekli cevabı aldı. Tehditle, kan ve gözyaşı ile sindirilen insanların kendine gelmesi sonucu, Cudi Dağı'nın etekleri yeşerdi. İncir, üzüm ve nar bahçeleri çoraklıktan kurtuldu. Eskiden olduğu gibi terör örgütünün paçavraları değil, bölgede Türk Bayrakları dalgalanmaya başladı. Yapılan ilk seçimlerde Şırnak Halkı da "Artık geriye dönüş yok" tavrını perçinledi. Kararlılık ve halkın da katılımı ile zorlu ve uzun bir mücadele başlatıldı.