Suç yumağı

Türk Milleti adına karar veren Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Davası ile ilgili hükmünü açıkladı. Türk Ceza Kanunu ne diyorsa on yaptı. Ama ortalığı ayağa kaldırıyorlar... En çarpıcı olanı da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözleri: "Gezinin bir millet hareketi olduğunu" söyledi. Oysa tam tersi! Gezi Olayları, millete karşı işlenen suçlarla doluydu. Halka karşı pek çok eylem sergilendi. Yollar kesildi, lastikler yakıldı, milletin malına kast edildi. İnsanlar sokağa çıkamaz, işine gücüne gidemez hale getirildi. Tehdit ve darp dahil, peş peşe pek çok suç işlendi. O dönemde yazmıştım hepsini. Aklıma gelenleri bir defa daha sıralayayım: TCK'daki Huzur ve Sükûn Bozma Suçu işlendi. Anayasa'da garanti altına alınan ve Ceza Kanunumuzda müeyyideleri olan "Seyahat Özgürlüğünün Kısıtlanması" gerçekleştirildi. Belli bölgelerde esnaf çalışamaz hale getirildi. İş ve Çalışma Hürriyeti ayaklar altına alındı. Milletin malına zarar verildi. TCK'daki "ızrar" suçu gerçekleşti. Yollar kesildi, araçlar durduruldu, içlerindeki insanlar tehdit edildi. O araçlardan indirilip darp edilenler oldu. Pek çok vatandaş saldırıya uğradı. Ülkenin çeşitli bölgelerinde vatandaşlar tehdit ve hakaretlere maruz kaldı. Vesaire, vesaire... Olaylar sırasında büyük şehirlerin ana arterlerine yazılan küfür ve hakaret dolu yazıları saymıyorum bile! En önemlisi ise, baskı altında tutulan vatandaş, yargıya başvurup haklarını arayamaz hale getirildi. Neymiş, Gezi Olayları Davası'nda "skandal" bir karar verilmiş! Başta CHP yöneticileri ve belediye başkanları olmak üzere tepki gösterenler öyle diyorlar. Ne yapmış mahkeme de skandal bir karar ortaya çıkmış Türk Ceza Kanunu'nda ne deniyorsa, o yönde bir karar vermiş! Yıllar önce, o olaylar devam ederken yazmıştım. Seçilmiş Hükümeti düşürmek amacıyla Başbakanlık Ofisi ve pek çok devlet kuruluşunu ele geçirmek için yapılan saldırıların karşılığının, "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" olduğunu defalarca dile getirmiştim. TRT Haber'de yaptığım İnce Çizgi