Samimiyetsiz darbe severler
Türkiye, yeni ve sivil bir anayasa arayışı içine girmiş durumda. Ama karşısında oldukça ciddi bir direnç var. En ilginç olanı ise, direnç gösteren bu güruhun daha düne kadar 1982 Anayasası'nı yerden yere vuranlardan oluşması.
İsterseniz o günlere dönelim...
Türkiye'nin başında, 12 Eylül 1980 Darbesi ile gelip yönetimi gasp eden Milli Güvenlik Konseyi vardı. O'nun arkasında kimlerin olduğu ise tartışmalı. Bu soruya cevap vermek için, darbenin hemen ardından Washington'da "Bizim çocuklar başardı" diyenleri hatırlamak lazım!
İşte bugün Türkiye'nin yönetildiği ve tartışılan 1982 Anayasası'nı, silah zoruyla ülkenin tepesine çöken o darbe yönetimi yaptı. Kırk yıl geriye doğru gidildiğinde, "Harika bu anayasa" diyene hiç rastlamadım. Siyasi yelpazenin en sağından soluna kadar herkes tarafından yerden yere vuruldu...
Ama ne olduysa oldu, dün bu anayasayı en çok eleştirenler, şimdi O'nun için göğüslerini siper etmeye başladı.
Şimdi o günlere dönelim. Talimatlı Anayasa'nın nasıl ortaya çıktığına bakalım...
160 kişilik bir Danışma Meclisi kuruldu. Bunun 40'ı, Türkiye'yi yöneten Kenan Evren başkanlığında kuvvet komutanlarından oluşan Milli Güvenlik Konseyi tarafından bizzat atandı. 120'si de illerde valiler tarafından belirlenen 3 aday içinden yine o Konsey tarafından seçildi.
Orhan Aldıkaçtı başkanlığında 15 üyeli bir Anayasa Komisyonu oluşturuldu. Bu komisyon 8 ay boyunca yeni anayasa üzerinde çalıştı...
Neleri tartıştılar biliyor musunuz..
Yeni anayasaya "serseri" tanımının konulup konulmaması üzerinde bile kafa yordular. Hatta serserinin tanımı bile yapıldı:
"İşsiz güçsüz, iş bulunsa da çalışmayan."
Sonunda bir metin ortaya çıktı. Danışma Meclisi'ne sunuldu, kabul edildi. Milli Güvenlik Konseyi tarafından da onaylandı. Sıra geldi bu anayasa metninin vatandaşa kabul ettirilmesine.