Hiç mi işi yok

Siyaset bu: Kimse "yoğurdum ekşi" demez! Her siyasi parti, "ben" diye öne çıkmaya çalışır. Belli söylemler üretir, propagandasını yapar. Onlar konuşur, biz de kendi penceremizden bakıp, değerlendirmesini yaparız. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de birkaç gün önce uzun uzun konuştu. Pek çok konuda açıklama yaptı. Gündemdeki en önemli gelişme olan Yavuz Ağıralioğlu ve Koray Aydın'la ilgili tasarrufundan başlayalım: Ağıralioğlu rahatsız, bunu da açıktan ilan etti. Meral Hanım ise, konuyu zaman mefhumuna bağladı. Yavuz Ağıralioğlu'nun milletvekili sıfatına işaret edip, Yurtdışı Türklerle ile ilgilenmek için "zamanı yok" değerlendirmesini yaptı. Makul ve tatmin edici bir açıklama mı bu Değil tabii, hem de hiç değil. Çünkü hemen ardından İyi Parti teşkilatlarını Koray Aydın'dan alıp kendisine bağlamasını, yeni bir düzenleme yapılacağı gerekçesini ile açıkladı. Teşkilat deyince, her partide devasa bir yapı ve sorunlu bir alan akla gelir. Teşkilatlar, 81 vilayet, yüzlerce ilçe ve binlerce yöneticiden oluşan karmaşık bir oluşumdur! Durum bu olunca, Akşener'e sormak gerekiyor: İyi Parti'de Genel Başkan'ın işi Ağıralioğlu'ndan daha mı az da, bir de teşkilat yükünü sırtlıyor Milletvekilleri zaman fukarası da Genel Başkan boş mu oturuyor Meral Hanım, kendi içinde çelişkiler yaşıyor. Ortaya koyduğu gerekçelerin ayakları yere basmıyor. Konuyu kapatmak için, Başkanlık Divanı'nda tasarruf etme yetkisinin Genel Başkan'da olduğunu söylüyor. "Bütün partilerde bu değişikliklerin Genel Başkan'ın ataması ile yapıldığını" vurguluyor. Eyvallah, buna kimsenin itirazı yok. Yalnız ortada bir sıkıntı var ki, itiraz eden Meral Akşener'in bizatihi kendisi! Konu Başkanlık Sistemi'ne geldiğinde, "tek adam" vurgusu yapıyor. Sistemi yerden yere vuruyor. Parti yönetiminde ise "ben" deyip, dilediğini yapabileceğini söylüyor. Bir de "Ülkücüler tasfiye ediliyor" iddiaları ile ilgili olarak, İyi Parti tarifi yapıyor: "Biz, Türkiye'de makulü, merkezi temsil eden bir partiyiz"