Eko'lu bayram
Bir bayram daha geçti gitti. Ekrem İmamoğlu ile yattık, onunla kalktık. Bayram muhabbetlerinin de en ateşli tartışma konusu oldu:
-Ne olacak bu İmamoğlu işi
Dikkat ettim, destekleyenler dahil, kimse "Masum, hiçbir suçu yok" demiyor. Söz dönüp dolaşıp "Çalmayan var mı" noktasına geliyor. Çalmayı bile normal gören, kutsayanlar çıkıyor. İşte Türkiye'nin getirildiği nokta bu! Değersiz, kimliksiz ve kişiliksiz bir güruh sardı çevremizi. Üstelik ortalıkta pervasızda dolaşıp kirletmeye devam ediyorlar...
O yüzden, "Bak şu da olmuş, bu da yapılmış, belgesi de burada" demenin pek anlamı yok. Sizden, benden çok daha iyi biliyorlar ne olup ne bittiğini. En azından farkındalar.
Mesela Özgür Özel, nasıl da ateşli bir savunucu! Bütün değerleri bir kenara bıraktı, "Ekrem de Ekrem" diyor. Her türlü suçlamaya göğsünü siper ediyor, CHP'yi de peşinden sürüklüyor...
Ne yapsın, başka çaresi yok. Rüyalarında bile göremeyeceği, hayal bile edemeyeceği bir koltuğa oturdu. Bu da Ekrem İmamoğlu sayesinde oldu. Şimdi diyet ve bedel ödeme noktasında. "Bana ne kardeşim, suç işleyen cezasını çeksin" diyemez. Kendisini inkar etmiş olur. Mecbur ve mahkûm, bu süreci böyle yürütecek. İllüzyon oyunları yapacak, algı operasyonları düzenleyecek, gerçekleri görmezlikten gelecek. "Hukuk, demokrasi" deyip, şimdilik vaziyeti idare edecek.
Biliyor aslında gerçekleri ve İmamoğlu'nu kurtaramayacağını. O, kendi siyasetini yürütüyor. Bu kargaşa ve karmaşa arasında kendi yerini, koltuğunu sağlamlaştırmaya çalışıyor. Becerebilirse İmamoğlu'nun da bir önemi kalmayacak. Dün kürsüde konuşurken gözyaşları içinde dinlediği Kılıçdaroğlu bugün kendisi için ne ifade ediyorsa, İmamoğlu da aynı konuma düşecek.
Hançer siyaseti diyorlar buna!
CHP'de yangından mal kaçırır gibi bir tarih belirlendi. Şaibeli son Kurultay aklanmaya çalışılıyor. 6 Nisan'da CHP Büyük Kurultayı var. "Hukuk, demokrasi ve İmamoğlu" nutukları arasında bir müddet de bununla oyalanacağız...
Arka planda ise büyük bir çekişme ve kıran kırana mücadele yaşanacak. Bir önceki Kurultaya şekil veren, Özgür Özel'i seçtiren Ekrem İmamoğlu cezaevinde yatıyor. Kendi derdi ile uğraşıyor. "Kendi muhtacı himmet bir dede, nerede gayrıya himmet ede!" denilecek bir durumda. Etkili olmak için uğraşıp çırpınacak, ama hareket kabiliyeti yok, gücü sınırlı. Şirketlerine el konuldu, artık para kuleleri yok, o gücü kaybetti.