Doğu Perinçek'le sohbet...

1978 Yılının Mart Ayıydı. Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde tutukluydum ve Adliyeye götürülmek üzere kapı arasına alınmıştık. Diğer mahkemeye gideceklerin de isimleri okunuyor ve onlar da birer birer geliyordu...

O sırada anonsta Doğu Perinçek adını duyduk. Bir anda çevrem hareketlendi. Bahçede çiçeklerin bulunduğu alana dekor olarak yerleştirilen tuğlaları kapanlar oldu. Türkiye'nin "sağ-sol" diye ayrıştırıldığı, herkesin birbirine öldüresiye düşman olduğu bir dönemdi. O yüzden Perinçek adını duyanlar, hemen böyle bir refleks vermişti.

Nihayet Doğu Perinçek geldi...

İsim benzerliğiymiş. Gelen Sıbyan Koğuşundan 13-14 yaşlarında bir çocuktu.

Uzun yıllar sonra tanıdım kendisini. Konuştukça da pek çok ortak noktada buluştuk. Perinçek'le her karşılaştığımızda geçmişte yaşanan bu olay aklıma gelir ve düşünürüm:

-Niye kavga etti bu insanlar ya da kavga ettirildi

Dün, Türkiye Basın Federasyonu'nun geleneksel kahvaltı sohbetleri çerçevesinde Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'i ağırladık. İlginç ve çarpıcı değerlendirmeler yaptı...

"İslam ilerlemeye engeldir" diyenlerin aksine, "Türk Milletinin Müslüman olması, çağdaş uygarlığa giriştir" dedi. Ardından da bu yönde pek çok örnek verdi.

Sonra, "Terörsüz Türkiye'yi" konuştuk...

Perinçek, Türkiye'nin bu noktaya asker ve polisimizin kararlılığı, fedakarlığı ve mücadelesi sonunda geldiğinin altını çizdi. Abdullah Öcalan'ın da terör örgütünün ömrünün bittiğini ve cenazesini kaldırmak gerektiğini kabul ettiğine işaret etti. O yüzden "Türk Devleti ve Türk Milleti ile birleşeceğiz" anlamına gelecek bir açıklama yaptığını söyledi. "Artık başka bir devlet arayışı olmayacak" dedi.

Abdullah Öcalan'la 1989-1990 yıllarında yaptığı bir görüşmede söylediklerini aktardı:

"Ben rüyalarımı bile Türkçe görüyorum. Ne Kürtçesi! Bizim Bekaa'da bile konuştuğumuz dil Türkçeydi."

Buna rağmen, hem PKK içinde, hem de dışarıda terör örgütünün silah bırakmasını istemeyenler bulunduğuna işaret eden Perinçek, şu değerlendirmeyi yaptı: