Dibe vurdu siyaset

Adeta bir tiyatro izliyoruz. Her gün "Aman Allah'ım" diyoruz. Yeni garabetlerle karşılaşıyoruz... Dünün ayıpları, bugün meziyet sayılır oldu. Normal şartlarda insan içine çıkamaması gerekenler, bugün hiç utanmadan ve sıkılmadan göğüslerini gere gere ortalıkta geziyorlar. Siyaset, bir hizmet aracı olmaktan çıkarıldı. Çadır tiyatrosuna ve orta oyununa döndü. Millete hizmet etmesi beklenenler, illüzyonlarla vatandaşı kandırmaya soyundu. Artık bazı siyasetçiler, halkı ikna etmek için uğraşmak yerine olta ile balık avlamaya çalışıyor. Milleti de alık yerine koyuyor. Dibe vurdu siyaset... Siyaseti algı oyunlarına çevirenler, sadece kendilerini değil, koskoca bir müesseseyi de kirletti ve zedeledi. Siyasetin de siyasetçinin de bir ağırlığı ve değeri vardı. Hepsi paspas misali ayaklar altına alındı. Artık pek çok siyaset erbabı, kendisine çeki-düzen vermek yerine vatandaşı eğip-büküp istediği noktaya çekmeye çalışıyor... Bu amaçla kürsüler, platformlar oluşturuluyor. Birinde "başörtüsü şovlar" yapılırken, diğerinde "istismar siyasetinin" en çarpıcı örnekleri sergileniyor. Yalanın, dolanın, iftiranın ve aldatmacanın bini bir para! Çamur siyaseti yapılıyor. Hedef belli: Karşı tarafı karalamak, kirletmek ve itibarsız hale getirmek. Farkında değiller, ama aslında siyaset müessesesi kirleniyor, asıl darbeyi siyasetçiler alıyor. Siyaset, yıprandıkça yıpranıyor... Geçtiğimiz günlerde bir iddia atıldı ortaya. "Man Adası Davası'nı Kılıçdaroğlu kazandı" denildi. "Neymiş" diye araştırdım. Ortada kazanılan bir şey yok. Durum tam tersi: İlgili savcılık aleyhte karar vermiş. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tazminat davaları açılmış. Erdoğan, dört davayı da kazanmış, hepsi kesinleşmiş; tamamında Kılıçdaroğlu'nun tazminat ödemesine hükmedilmiş. "Kazandık" dedikleri, Erdoğan'ın yakınlarının Kemal Bey hakkında açtıkları tazminat davası. Yargıtay, yerel mahkeme ve İstinaf'ın verdiği kararı bozmuş. Ama süreç devam ediyor. Yerel mahkeme kararında direnebilir, dava Yargıtay Hukuk