"Belgrad Kalasından çıktım, saat 5 idi,

Martinimle Kuran bana eş idi."

Pek bilinmeyen güzel bir Balkan türküsüdür. O bahsedilen saat 5 de Dünya değil, Türk zamanını gösterir. Bizim saatimiz güneş doğarken sıfırdan başlar ve Balkanlar'da oraya konulduğundan bu yana işler...

Saraybosna'da Gazi Hüsrev Bey Camii vardır. Annesi Sultan 2. Beyazıt olan bir validenin oğlu Gazi Hüsrev Bey'in adını taşır. Şarta bağlıdır orada imamlık yapmak. İmamın Kuran hafızı olması gerekir. Caminin yanında bir kulenin üzerindedir o Alaturka Saat. Yapıldığı günden bu yana zamanı Alaturka gösterir.

Babam Bulgaristan doğumludur. Anne tarafım Yunanistan Preveze'den gelmedir. Eşimin annesi de Gümülcine'de doğmuştur; 18 yaşında Türkiye'ye evlenmek üzere gelip Türk vatandaşlığını almıştır.

Osmanlı bakiyesi olan o insanlar, Balkanlar'a çok büyük damgalar vurmuşlardır. Çoğu yok edilmiştir, ama kalanlar bir medeniyetinin ihtişamını göstermeye yeter.

Biz de BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve Parti Heyeti ile o topraklardayız. Birkaç gün kalacağız.

O öyle bir medeniyettir ki, Balkanlar'da pek çok iz bırakmıştır...

Mesela bugün Sırbistan'da Novipazar denilen Yenipazar'ı biz kurduk. Gaziler Mezarlığı var orada. Hemen yanında bir başka mezarlık daha göze çarpar. Başlarında insan boyunda taşlar bulunur. Ama üzerlerinde isim yazmaz. Çünkü atlara aittir orası. Atalarımız, savaşlarda başarı gösteren, binicilerine fetih yollarını açan atlar için bile mezarlıklar yapmıştır.

Orta Asya'da da var o at mezarları. Onların da başlarında üzerinde herhangi bir yazı olmayan taşlar bulunur.

Bizim medeniyetimiz budur işte!

Yenipazar'a 1680'lerde Kırım'dan soydaşlarımız Tatarlar gelmiş. Şehri beğenmeyip, dışarıda bir mahalle kurmuşlar, bir de fırın yapmışlar. O fırın, 300 yılı geçkin süredir aynı aile tarafından işletilir. Sahipleri ise, bereketli anlamına gelen Betlaç Ailesi'dir. Fırını işletenler kira ödemezlerdi. Ama Betlaç Ailesi'nden "pişirme parası" da almazlardı. Onların oradan ekmek alma hakları vardı.