20 liralık siyaset

Bir ülke düşünün! Orada devletin başındaki kişinin yediği yoğurt, muhalefet tarafından bir "kurtuluş kapısı" olarak görülüyorsa! Üç-beş kaşıklık manda yoğurdu üzerinden siyasi ikbal aranıyorsa! Üstelik bunu lüks yaşamayı hayat tarzı haline getirenler yapıyorsa! Her gün istismar edecek yeni bir gerekçe bulunuyorsa!.. O ülkede muhalefet tıkanmıştır, bitmiştir. Yeni bir örneğini günlerdir hep birlikte yaşıyoruz işte. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık için manda yoğurdu, Medine hurması, yulaf ve kestane balı karışımını tavsiye etti. Muhalefet, hemen üzerine atlayıp istismar etti. CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak bile büyük bir lüks ve savurganlık örneği gibi gösterip, üzerinde tepindi... "Nasıl bir lüksmüş bu" diye dün araştırdım. Ankara GİMAT'ta manda yoğurdunun kilosu 32,90, Medine hurması 125, kestane balı da 225 TL. Yulaf ezmesi ise içlerinde en ucuzu. Karışım için 100 gram yoğurt, 3-5 hurma, 1-2 kaşık bal ve bir avuç yulaf ezmesi kullanılsa, maliyeti 20 lira. Hepsi bu. Bir kadeh rakı, bir duble viski fiyatı bile değil. Bir paket sigaranın bedeli dahi daha yüksek. İşte bu ülkenin Cumhurbaşkanına çok görülen 20 liralık bir karışım. Bunun üzerinde tepiniliyor. Siyaset filan değil, tıkanmışlık, düşmanlık, istismar, hatta "rezillik" adı verebileceğimiz bir davranış şekli bu! Aslında manda yoğurdu filan değil mesele. Erdoğan düşmanlığı ve son zamanlarda bunun getirdiği çirkin siyaset anlayışı. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na 20 lirayı çok görenlerin ne yaptıklarını da sıralayalım isterseniz: CHP'nin Genel Başkanı, geceliği 100 bin liralık otelde kalıyor. Cumhurbaşkanı Adayı olarak adı geçen Ekrem İmamoğlu, bir yemeğe 48 bin780 lira ödüyor. Makam aracı olarak kullandığı İBB'ye ait teknenin boğazı geçişi bir günlük git-gel 12 bin lira. Bir milletvekillerinin bu milletin sırtına yüklediği telefon faturası ise 2 milyon lira civarında. Daha da saymamayım isterseniz. Bütün bunları normal görüyorlar. Hiç rahatsız olmuyorlar. Vatandaşın karşısına geçtiklerinde yüzleri kızarmıyor. Ama Cumhurbaşkanının