Şubat'ın 27'sinden başlayıp, 28'i ve Mart'ın 1'i, hem ülkemiz hem de dünya tarihi açısından önemli günler. 28 Şubat 1997, tarihe postmodern tarih diye geçen bir vaka. Ve gördüğümüz ve şahit olduğumuz hâlâ mağdurlarının bile anlamadığı tarihe yön veren olay. Bu yönüyle 28 Şubat; geçen sene köşemizde yer verdiğimiz gibi "Bir Mağdur 28 Şubat". Hâlâ! Anlaşılan uzun sürede 28 Şubat'ın mağdurluğu devam edecek. Üzerinden çeyrek asır geçmesine rağmen 28 Şubat'ın tanıklarının yaşıyor olmasına rağmen 28 Şubat'a götüren gerçeklerin konuşuluyor olmamasını şöyle yorumlayabiliriz: Bu ülkede gerçeklerin ortaya çıkmasıyla elde ettikleri şeyleri kaybedecek birileri var. Bu sözü söylememize sebep olaylardan birincisi 28 Şubat mağduru diye ekranlara çıkarılıp konuşturulanların, meselenin temelinin üstünü örtüyor olması. İkincisi 28 Şubat konusuna dair hâlâ ağlak bir dil kullanılarak geniş kitlelerin duygularını harekete geçirmeye çalışılıyor olması. Mantıksal olarak 28 Şubat nedir, bir darbe midir, 28 Şubat'ı yapanlaryaptıranlar neyi amaçlamışlardı, 28 Şubat'ın yapılmasına ilk nerede karar verildi, 28 Şubat'ın muhatabı kabul edilen Erbakan o süreçte ve sonrasında ne yaptı, 28 Şubat ile kimlerin önü açıldı, 28 Şubat olurken nelerin üstü örtüldü, bunun ülkemizde ve dünyada yankıları neler oldu ve bunun gibi gerçeğe tekabül eden hiçbir konunun konuşuluyor olmaması. Üçüncüsü 28 Şubat'ı önüyle, arkasıyla, yan dallarıyla en iyi bilen Saadet Partililere mikrofon uzatılmaması. pushfn('ads'); 28 Şubat'ı özet geçersek; dönemin Başbakanı Erbakan 28 Şubatçıların dediğini yapmadı. Birileri, "Hoca imzaladı" diyerek arazide seçmene yalan söyleyerek kendilerine bir iktidar elde ettiler. İlk kurulduğu zaman birçok AKP'li yöneticiden, "Erbakan masaya yumruğunu vuracaktı, imzalamayacaktı" dediklerine şahit olduk. Bile bile yalan söylemişlerdi. Şimdi Erbakan güzellemesi yapmalarına inanmıyorsak elimizde geçerli nedenlerimiz var. Erbakan 28 Şubat'ın hemen ertesi günü sanki görevini bırakmış gibi yeni nesle anlatılması. Erbakan 28 Şubat'taki tazyike rağmen görevini bırakmamıştır. Eğer hükümet ortağı DYP milletvekillerine sahip çıkabilseydi büyük ihtimal bizler de "28 Şubat Postmodern Darbe" diye bir konudan bahsediyor olmayacaktık. Bu konunun da yeni nesillere anlatılması elzem. Yeni nesil Erbakan'ın ertesi günü başbakanlığı bıraktığını sanıyor. 28 Şubat gerçeklerinin konuşulmasından birtakım menfaat elde edenlerin 28 Şubat'ın sebeplerinden bahsetmek yerine sonuçlarından yola çıkarak milletimizi bir de böyle manipüle ettiğini görüyoruz. Yaptıkları çalışmalarda FETÖ'nün toplumda yerleştirmeyi hedeflediği "İbrahimî dinler" safsatasını "İbrahimî dinlerde kadın" çalışmalarıyla devam ettiren uluslararası kuruluşların kadından istedikleri zihniyeti çerçevesinde çalışan KADEM, "28 Şubat siyah bir sayfa, tıkla, karanlığı aydınlatacak bir iz bırak" diye bir kampanyaya başladı. Bu çalışmaya