Evden çıkmadan önce kendinizi şöyle bir tartın, sınayın, efendim.

Terörist duygular, kalkışmaya teşne iç kıpırtıları, halkı kin ve düşmanlığa tahrik arzularınız varsa kapıdan adımınızı atmayın.

Mesela soru sormak mı istiyor musunuz o gün

Mesleğiniz gereği soru sormanız, kuşkularınızı dile getirmeniz, analiz etmeniz, iyice düşünmeniz gerekiyorsa maazallah o gün teröre bulaşmanız işten değil.

Hemen kafanızı, ruhunuzu, gerekirse aynı sabah mesleğinizi değiştiriverin.

Gazeteciyseniz mesela soru sormayın, sadece belli nabızlara göre şerbet verin.

Dostane bir ortamda bir arkadaşınızla şakalamak mı geldi içinizden

Ona okuduğu okulla ilgili bir espri patlatmayın, 85 milyonun hassas dini ve manevi değerlerini yıkmaktan ceza alabilirsiniz.

Hele hele şarkıcı, ünlü ve kadınsanız.

Sinemacıysanız komik, hafif, dişe dokunmayan, çekirdek gibi filmler çekin kardeşim.

Siyasi meselelere dokunmak ne zaman sanatçılara düştü

Başkalarının siyasi dertlerinden belgesellerde, filmlerde söz ederek güzelim film festivallerini iptal ettirmeyin.

Çok renkli giysiler, bayraklar, sloganlarla sokağa çıkmayın.

Gökkuşağı renklerinin gizli anlamını bilmiyor muyuz sanıyorsunuz

Ne kadar kara, gri, lacivert ve kasvet varsa üstünüzde taşıyın.

Sadece bizim 'aşık ol, seviş ve evlen' dediklerimizle yakınlaşın.

Değerlerimizi, ecdadımızı ve ulusal duygularımızı rengarenk bir örgütün ajitasyonuna çevirerek terörümsü hareketler yapmayın.

Kadınların sistematik istismarı ve cinayetlerini gündeme getirerek erkek halkı gücendirmeyin.

Dış odakların yönetiminde, aileyi yıkmak isteyen feminizm ideolojisi anti-milli duyguları harekete geçiren bir milli güvenlik meselesidir.

Yok yürüyüşmüş, yok açıklamaymış yok kadınların nafaka hakkıymış gibi bir sürü tantanayla kamu huzurunu kaçırmayın ve güvenlik güçlerinin mesaisini harcamayın.