'Makul Cinayetler'

Pınar Gültekin cinayetinin otopsi raporunu okuduğumdan beri kendimde değilim.Genç kadının yaşadığı muazzam dehşeti, sindirilemez acıyı, geri dönülemez zararı ancak ve ancak sağlam, yerinde bir adalet bir nebze dengeleyebilirdi. O da suçu katilin yanına kar kalmasın, hak ettiği cezayı alsın, başka kadınlar benzer işkenceler yaşamasın, canlarından olmasın diye. Ülkedeki sistematik kadın kıyımını engellemeye yönelik emsal oluşturması açısından belki, bir ihtimal, ufacık bir ümitti Pınar Gültekin davası. Ancak Pınar Gültekin'in erkek eliyle katledilmesinin ardından katile ödül gibi bir ceza verildi. Suçu kesinleşmiş katilin müebbet hapis cezası temelsiz, delilsiz bir 'haksız tahrik' gerekçesiyle cömertçe indirildi.27 yaşındayken reddettiği bir erkek tarafından önce boğulan, sonra benzinle yakılan, varile konup üstüne beton dökülerek yok edilen bir kadının cinayetinin davasında oldu bu.'Canavarca hislerle' işlendiği söylenen, yöntemi, nefreti, planlı kastı göz önüne alınarak birden fazla müebbet hapis cezası verilmesi gereken bir davada. Failin çok büyük olasılıkla ilk af kararında, birkaç yıl sonra elini kolunu sallayarak serbest kalacağı 'makul bir cinayet' bu.Pınarlar, Şuleler, Emineler, Özgecanlar, Münevverler, Aleynalar, Fatmaların davalarında olduğu gibi Pınar Gültekin'in akibetini yaşayan ve gelecekte yaşayacak binlerce kadın var ülkede. Ve sırtları sıvazlanarak, serbest kalan binlerce erkek katil ve onların suç ortakları.Her saat, her gün, her hafta kadınlar erkek şiddetinin farklı düzeyleriyle yaşamak zorunda. Kimisi sömürüyü, kimisi baskıyı, kimisi tacizi, kimisi tecavüzü yaşıyor, kimisi de cinayetin soğuk yüzüyle tanışıyor. 'Canavarca hislerle öldürmek' ifadesi artık ne hukuken ne de vicdani olarak yeterli. Canavarların haksız tahrik indiriminden yararlandığı bu sistemin hedefinde hangi kesim var önce ona bakmak gerekiyor. Pınar Gültekin davasında 'haksız tahrik' indiriminin arkasındaki gerçek nedeni biz kadınlar çok iyi biliyoruz.