Seccade masalı

Cumhur İttifakı'nın hikayesi nedir Kadın düşmanlığında, laiklik karşıtlığında, inşaat rantında, tarikatçılık ve liyakatsizlikte büyüyen bir rejimin derinleşmesi dışında neyi vaat ediyor Gezi protestoları döneminde 'Camilere ayakkabılarıyla girdiler, içki içtiler' yalanı üstünden yıllarca manipülasyon üreten mekanizma şimdi de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir seccadeye basmasına dört kolla sarıldı. Seçim döneminde bu mekanizmanın elinde kalan tek koz da bu; din tüccarlığı. Çünkü liderlerini mesih olarak gören kemikleşmiş bir tabanın körleşmiş inançları dışında iktidarın halka sunacağı bir hikayesi, umuda açılan bir kapısı yok. Çünkü 6 Şubat depreminin resmi sayılara göre 50 bin, gerçek sayılara göre 200 binden fazla aldığı canı, milyonların evsiz ve çaresiz kalmasını, hala enkaz altından cenazelerin çıkmasını hiçbir hikayeyle anlatamazsınız. Kızılay'ın çadırları parayla satmasını, yurttaşların yaptığı bağışların depremzedelere dağıtılmamasını, deprem vergilerinin nereye gittiğinin saklanmasını da açıklayamayacağınız gibi. Depremde kurtulan çocukların çocuk istismarıyla suçlanan tarikatlara teslim edilmesi, ortadan kaybolmaları ya da çalınmalarının da hiçbir hikayeye sığmayacağı gibi. Ülkede ekmek ve makarnayı her gün tüketmek zorunda kalan çocukların oranı yüzde 62, et yiyemeyen çocukların oranı yüzde 87 ise sizin masalınız çoktan bitmiş demektir. Kadınlar erkekler tarafından rahatça öldürülsün diye kadını koruyan yasaları yok etmek isteyen radikal yobazlarla pazarlık yapacak kadar düştüyseniz eğer, siyaseten bitmişsiniz demektir. Elinizde kala kala 70 x 110 santimlik seccade