Daha ne olması lazım..

Bir teröristle sarmaş dolaş fotoğrafları ortaya çıkan HDP milletvekili olayı, 'bu kadarı da olmaz' sözünü hakikaten gerektiriyor. Teröristin, milletvekilinin okuldan sözlüsü olduğu ya da görüntülerin çözüm süreci günlerinde çekildiği gibi bahanelerin tamamı, anlamsız. Çözüm sürecinin temel dinamiği, teröristlerin silahlarını bırakmaları idi, malum. TBMM'deki bir milletvekilinin dağdaki eli silahlı bir teröristle verdiği samimi pozların herhangi bir izahı yok yani. Konuya başka ülkelerde benzer bir durum olsaydı ne olurdu sorusu eşliğinde bakmak gerek. Bu açıdan, İngiltere ve İspanya'da vaktiyle yaşananları ve bu süreçte Avrupa Birliği'nin yaklaşımını hatırlamakta fayda var. AB kurumlarının, İspanya'da ETA ile alakalı, bırakın mensubiyeti terör örgütünü kınamamayı bile suç kabul ettikleri bir vakıa. Aynı birliğin kurumları ve ülkelerinin, ülkemiz söz konusu olduğunda kara kaplı kitaba bakma merakları, ayrı bir mesele. Kestirmeden söylenebilecek olan, HDP'li milletvekilinin fotoğraflarının, inkar kabul etmez bir şekilde terörle bağlantıyı ortaya koyduğu gerçeğidir. Milletimizin kahir ekseriyetinin emin olduğu bir konu ile alakalı bu gelişme, 'HDP'nin terörle bağlantısından bir türlü emin olamadıklarını' söyleyenlerin işlerini zorlaştırdı. Gelinen aşama, 'ittifak yaptığınız partinin terör bağlantılarından emin olabilmeniz için daha ne olması gerekir' demenin bile ötesinde. Seçimlerde desteğini umdukları HDP sevicilikleri zirve yapan CHP, İP ve ittifakın diğer üyeleri, bu tablo karşısında dut yemiş bülbüle döndüler. CHP ve İP liderlerinin güya açıklama sadedinde kurdukları saçma sapan cümlelerin de anlamı yok. TBMM'de milletvekilliği koltuğu işgal eden birinin dağdaki bir teröristle ilişkisini inkar edilemeyecek netlikte ortaya koyan görüntüler etrafa