Daha iyi olacağız inşallah!..

Enerji konusu, salgın şartları sebebiyle dünya çapında ciddi bir önem kazanmış durumda. Bu, petrol ve doğal gazda büyük çapta dışarıya bağımlı Türkiyemiz açısından da geçerli. Hükümetin uluslararası piyasalardaki artışı insanımıza yansıtmamak için tedbirler aldığı malum. 2021'de elektrikte yüzde 50 ve doğalgazda yüzde 75 sübvansiyonla fiyatlardaki yükseliş bütçelere mümkün olduğu kadar az yansıtıldı. Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt kalemlerinde 2021 yılındaki sübvanse tutarı 165 milyar liranın üzerinde. Özellikle dar ve sabit gelirlileri rahatlatmak için bu yıl da elektrik ve doğalgaz fiyatları ile ilgili çeşitli düzenlemeler yapılacağı, yetkililer tarafından açıklandı. Küresel çapta yaşanan sıkıntıların ülkemize yansıması ile ilgili temel problem, ülkemizin kendi ayakları üzerinde durma kararlılığından hoşlanmayanlar ve bunlarla iş birliği içindeki dahili çevrelerin saldırıları ve olumsuz algı operasyonları. Bir yandan ülkemizin enerji ile ilgili çabalarını engellemeye çalışan ve bir yandan da sıkıntıları istismar etmeye çalışanlar, milletimizin 'yapılanı yeterli görmemek' ile 'yapılmak istenenlere mani olmaya çalışmak' arasındaki farkı bilmediğini zannediyorlar. Enerji konusunda ülkemizde son yıllarda atılan başarılı adımları yeterli görmeyip daha fazlasını yapmaya çalışan bir yönetime sahip olmamız, ciddi bir şans. Çünkü yapılanı yeterli görmüyormuş gibi yapsalar da, aslında yapılanlara ve yapılacaklara engel olmaya çalışan bir muhalefet söz konusu. Yakında devreyle girmesi beklenen nükleer santrallerden tutun da, termik santralleri, barajları HES'leri, rüzgar ve güneş enerjisini; özetle, enerji ihtiyacımızın karşılanması için atılan hemen bütün adımları engellemeye veya itibarsızlaştırmaya çalışan bir muhalefetten bahsediyoruz. Muhalefetin, AK Parti iktidarının enerji kaynaklarını çeşitlendirme ve mümkün olduğu kadar yerlileştirme çalışmalarına destek yerine köstek olmaya çalışmasını ve mevcut tabloyu kötü gösterme gayretlerini de unutmamak gerek. Karadeniz'de