Bulanık suda balık avlamak

İstisnaları herhalde vardır ama bizdeki muhalefetin bariz vasfının tembellik olduğunu söylersek hiç de mübalağa etmiş olmayız. Son günlerde tekrar gündeme gelen sığınmacılar konusunda devletin açıkladığı rakamlara inanmadıklarını söylemeye bayılıyorlar mesela. TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarına itibar etmediklerini söylemek de zevk aldıkları konulardan. TÜİK ve Göç İdaresi gibi, devlet kurumlarca yapılan açıklamaların doğru olduğunu biliyorlar aslında. Ama, durumu olduğundan daha kötü gösterebilmelerinin şart olduğuna inandıkları için, gerçekler yerine kendi mahallelerinden birilerinin uydurduğu yalanlara sarılıyorlar. Ciddi bir şekilde hazırlanarak objektif değerlendirmeler yapmak yerine, yalanlar üzerinden olumsuz genellemeler yapmak, ortak özellikleri. İnsanların etraflıca bilmediği konuları siyasi çıkar amacıyla kullanmaya çalışıyorlar. Bizdeki muhalefetin durumunu genel olarak değerlendirmek gerekirse, büyük çoğunluğunun bulanık suda balık avlamayı sevdiklerini söylemek hiç de mübalağalı olmaz. Başta CHP olmak üzere muhalefet adına yapılan açıklamalara göz attığınızda, bu gerçeği rahatlıkla görebilirsiniz. Hemen her konuya 'yandık, bittik, mahvolduk' sözleri ile giriş yaparlar ve var olan her şeyin eksik, her şeyin yanlış olduğuna dair genelleme dolu nutuklar atarlar. Mesela tarımdan bahsedeceklerse, 'tarımın bittiği ya da bitme aşamasına geldiği' öncelikli iddialarıdır. Oysa azıcık araştırma yapsalar tarım alanında Avrupa ve Dünya bazında parmakla gösterilen ülkelerden birisi olduğumuzu, üretim ve ihracatta başa güreştiğimizi öğrenmeleri mümkündür. Türkiye'nin her şart altında kendisine yetecek kadar buğday üretip, ihtiyaç fazlasını ve ithal ettiği buğdayları işleyip ihraç ettiğini ve un, makarna ve benzeri ürünlerde dünya çapında söz sahibi olduğunu bilmezler. Bu ve benzeri memnuniyet verici gerçekleri duymaktan hoşlanmayışları,