Bu yalanı kimse yutmaz!..

İstanbul'u kar fırtınasının teslim almaya başladığı saatlerde Sarıyer'deki bir balıkçıda İngiltere Büyükelçisi ile buluşan İBB Başkanı'nın, fotoğrafı sosyal medyaya düşmeseydi üç saatten daha fazla kalabileceği söylenebilir. Söz konusu lokantaya geliş ve ayrılışının görüntüleri olmasaydı, fotoğrafın sosyal medyada yayılması üzerine başlatılan yalanlama çabası belki de başarılı olabilirdi. Görüntüler, balıkçıya gittiğini doğrulamakla kalmayıp, yemeğin sadece bir saat kadar sürdüğü balonunu da patlattı. Balıkçıda o fotoğrafı kimin çektiği hala ciddi bir muamma. CHP içindeki bazı çekişmeler sebebiyle İBB Başkanı'nın elini zayıflatmak isteyenlerin bu durumu fırsata çevirdikleri ve fotoğrafı bunun için yaydıkları, düşünülebilir. Görüşmeden CHP yöneticilerinin haberdar olmadıkları, yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısının yalanlama çabasından anlaşılıyor. Ancak CHP Genel Başkanı'nın haberi olup olmadığı sorusunun halen net bir cevabı yok. İBB Başkanı'nın, işine geldiğinde resmi görüşme, işine gelmediğinde özel hayat bahanesine sığınması, İngiltere büyükelçisi ile görüşmesinin özel mi, resmi mi olduğunu anlamayı zorlaştırıyor. Görüşme resmi olsaydı, ilgililerin haberi olması gerektiği bir tarafa İBB Başkanı'nın resmi görüşmeler için mekan olarak bir balıkçıyı seçmesi, tuhaf. Özel görüşme ise, o saatlerde başka yerlerde çok daha işe yarayacak bir kar küreme aracının orada ne işi vardı... Balıkçıda o fotoğraf çekilip servis edilmeseydi ve sonrasında da yemeğin en az üç saat sürdüğünü anlamamıza vesile olan görüntüler ortaya çıkmasaydı, İBB Başkanı açısından sıkıntı yoktu. O gece, kar fırtınası ile boğuşan 16 milyon İstanbulluya hizmet için fedakarca çalıştığı yalanları söyleyebilirdi. Ama, ah o balıkçıda çekilen fotoğraf!.. Ve asıl olarak da, ah o geliş ve gidiş sırasında çekilen görüntüler!.. Bütün mesele oluşturulmaya çalışılan bir yalan zincirinin halkaları arasındaki uyumsuzluk gibi gözükse de, işin esası yalanla ilgili. İBB Başkanı'nın o gece balıkçıya gitmediği de, orada sadece bir saat kaldığı da yalandı!.. Şimdi o görüntüleri kimin ve nasıl servis ettiği ile ilgili gürültü çıkararak işi kapatabilecekleri hayali kuruyor olmalılar ki, bütün meseleyi görüntülere bağlıyorlar. Sadece İBB Başkanı ve ekibinin değil, kendilerini onlara destek olmak mecburiyetinde addeden birçok yandaşın açıkça yalan söylediklerini ortaya koyan görüntüleri tartışmak, belki gerekli ama anlamsız. Balıkçıdaki fotoğrafı kimin servis ettiği ve yol görüntülerinin nasıl ortaya çıktığına odaklananlar, İBB Başkanı'nın, kar fırtınası akşamı üç saatini İngiltere Büyükelçisi ile balıkçıda geçirdiğini unutturabileceklerini mi zannediyorlar!.. Algı ile sağlanabilecek şeyler vardır tabii ki. Ama karla mücadelenin yol değil balık tuzlayarak yapıldığı yalanını kimse yutmaz!.. Siyasi şizofrenler bile!..Bu yalanı kimse yutmaz!.. İstanbul'u kar fırtınasının teslim almaya başladığı saatlerde Sarıyer'deki bir balıkçıda İngiltere Büyükelçisi ile buluşan İBB Başkanı'nın, fotoğrafı sosyal medyaya düşmeseydi üç saatten daha fazla kalabileceği söylenebilir. Söz konusu lokantaya geliş ve ayrılışının görüntüleri olmasaydı, fotoğrafın sosyal medyada yayılması üzerine başlatılan yalanlama çabası belki de başarılı olabilirdi. Görüntüler, balıkçıya gittiğini doğrulamakla kalmayıp, yemeğin sadece bir saat kadar sürdüğü balonunu da patlattı. Balıkçıda o fotoğrafı kimin çektiği hala ciddi bir muamma. CHP içindeki bazı çekişmeler sebebiyle İBB Başkanı'nın elini zayıflatmak isteyenlerin bu durumu fırsata çevirdikleri ve fotoğrafı bunun için yaydıkları, düşünülebilir. Görüşmeden CHP yöneticilerinin haberdar olmadıkları, yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısının yalanlama çabasından anlaşılıyor. Ancak CHP Genel Başkanı'nın haberi olup olmadığı sorusunun halen net bir cevabı yok.