Bugün Arefe, yarın Ramazan Bayramı... Bütün sıkıntılara ve dertlere rağmen yine de bir şekilde 'bayram edeceğimiz' günlerdeyiz. Soğukların yerini ısınan havalara bıraktığı bahar günlerinde oluşumuz bir başka güzellik. Tabiatın kış uykusunda silkinerek uyandığı bahar, verimli topraklarımızda fedakar üreticilerimizce milletimiz için yetiştirilen tarla ürünlerinin piyasaya çıkması ile ülke genelinde bolluk, bereket ve tabii ucuzluk günlerinin başlaması manasına da geliyor. Bu günler, uzmanların 'yemeseniz daha iyi olur' dedikleri turfanda ürünler üzerinden aylardır olumsuz tablolar çizenlerin bizi belli ölçüde rahat bırakmak mecburiyetinde kalacağı günler... Az miktarda üretilen ve fiyatları yüksek olan sera malı domates, salatalık, patlıcan, maydanoz ve kıvırcıklar üzerinden 'yandık, bittik, mahvolduk' edebiyatı yapanlar, en azından bahar ve yaz aylarında söyleyebilecek söz bulamayacaklar. Seralarda yetiştirilen ve mecburen 25-25 TL arasında satılan domates, 17-25 arasında satılan patlıcan, 15-20 arasında satılan salatalık başta olmak üzere hemen bütün mevsim ürünlerinde artık 1 ila 5 TL arasındaki fiyatları görebileceğimiz günler geldi hamdolsun. Ürünlerin bollaşması ve yüksekliğinden şikayet ettiğimiz fiyatların makul bir düzeye inmesi bir sevinç vesilesi. Buna ek olarak, domates gibi tadı ve kokusu olan domateslere, salatalık gibi tadı ve kokusu olan salatalıklara... kavuşacak olmamız, ayrı bir devlet... Bütün ülkeleri ciddi şekilde sıkıntıya sokan salgın şartları ve ülkemizi hedef alan ekonomik saldırılar sebebiyle çalkantılı günler yaşadığımız malum. Ancak geriye baktığımızda, yaşadıklarımızdan çok birilerinin oluşturduğu olumsuz algıların etkili olduğunu görüyoruz. Fiyat gelişmelerini, evinin karşısındaki market yerine sosyal medya ya da fısıltı gazetesi üzerinden takip edip, 'fiyatlarda iki, üç,