Fenerbahçe adına şöyle bir gerçek var... Belki kağıt üzerinde kuvvetli ve kaliteli bir takım var. Ancak bu güç ve kalitenin sahaya yansıdığını görmek imkansız. Çok pahalı ama ruhu olmayan bir takım. Yıllardır o ruh aranıyor ama ne yazık ki bulunamıyor. Dahası, takım içindeki bağlar birer birer çözülmeye başlamış, adeta dağılmışlar... Sadece futbolc
Evet geçen sezona oranla daha kaliteli oyunculardan kurulu bir takım Fenerbahçe... Hedefleri de büyük. Ama ne kadar güçlü, ne kadar sakin, ne kadar etkili Yanıt vermek o kadar kolay değil. Bireysel performansları bir kenara bırakın takımca oyun bütününe baktığımızda eksik, kusurlu, ağır ve anlaşılmaz bir oyun oynuyorlar çoğu zaman... Ciddi defoları
Fenerbahçe maça o kadar kötü başladı ki... İlk 40 dakika boyunca hücum adına yapabildiği sadece Caner'in uzun topları ile Thiam'ı buluşturabilme gayreti idi. Orta saha top tutmakta zorlanıyor, sanki bir duvara karşı oynuyordu. O kadar aciz durumdaydılar ki, Erzurum kalesine yakın bir taç, kullanılacak bir korner veya frikik atışının dönüp gol olmas
Fenerbahçe-Alanyaspor maçının tam bir taktik savaşına dönüşeceği o kadar belliydi ki...Eski takımının adeta DNA'larına sahip Erol Bulut, kimsenin beklemediği bir oyun planı ile sahadaydı... Alanyaspor'un topa daha çok sahip olduğu maçlarda zorlandığını iyi bildiğinden Erol hoca, daha ilk dakikadan itibaren meşin yuvarlağı rakibine verdi, sonuca kon
Fenerbahçe bol bol yan pas yaparak, kazandığı topu kendi savunmasıyla oyun merkezindeki Ozan Tufan-Mert Hakan trafiğinde çevirerek, böylece top kullanma yüzdesini elinde tutarak oynadı. Bu oyun eksik, yarım, etkisiz ve zevksiz bir oyundu. Üstelik altı oyuncusu eksik, özellikle de ideal iki stoperi olmayan Kasımpaşa önünde... Topla buluştuğunda çabu
Kadıköy'deki Konyaspor yenilgisi sonrası Gençlerbirliği deplasmanı aslında Fenerbahçe için bir maçtan fazlası gibiydi... Ya baş aşağı düşmeyi sürdürecekti ya da 15 gün önce aslında bir iş kazası yaşadığını belgeleyecekti... Milli aradan sonra hem de yarım idmanla Ankara'dan beş golle dönen sarı-lacivertliler dün bu ligin lokomotifi olacağını herkes
Fenerbahçe'ye bulaşan virüs inanın "Korona"dan beter... Yıllardır bu takımın futbol sağlığı alarm veriyor. Ama teşhis bir türlü konulamıyor. Ne yerse yesin, ne içerse içsin nafile... Kısacası umutsuz vaka... Konyaspor deplasmanında maç başlıyor, ne tribün baskısı, ne rakibin ısırması var... Gelin görün ki Fenerbahçe diye bir takım da ortada yok...
Son dört haftada sadece bir puan alan ve şampiyonluk yarışında havlu atma noktasına varan Fenerbahçe için Antalya deplasmanı ya son durak olacaktı, ya da ayakta kalmayı şimdilik başaracaktı... Bu ruh halindeki sarı-lacivertliler maça iyi başladılar. Jailson'dan kurtulan stoper hattı hocanın pek de ısınamadığı Falette ile bir tık daha yukarı çıkmışt
Fenerbahçe kötü oynayabilir, Fenerbahçe Yönetimi kadro mühendisliğinde ciddi yanlışlar yapmış olabilir, teknik kadro taktik konusunda, oyuncu tercihlerinde, sistemde, oyun planında doğruyu bir türlü tutturamamış olabilir ancak tüm bunlar hakem camiasının Fenerbahçe Kulübü ile deyim yerindeyse dalga geçmesinin, aklıyla alay etmesinin izahı, açıklama
Fenerbahçe sezon başından beri iyi niyetli ve özverili birkaç futbolcunun bireysel gayretleri ve becerileriyle mücadele ediyordu. Ne var ki böyle bir oyun düzeninde bireysel hatalar da sık sık göze batıyordu. Takımca dayanışma da yerleşmediğinden hemen hemen her maç kopuk kopuk, akıcılığı olmayan, gel-gitlerle dolu bir Fenerbahçe izliyorduk... Tıpk
© 2016