Alanyaspor'un taktisyen hocası Pereira'nın Beşiktaş'tan sonra F.Bahçe'nin de karşısına koca bir problemle çıkacağı o kadar belliydi ki...
İlk düdük ile birlikte oyunu rakip kaleye yıkıp hücum ederek savunma yapamıyordu Fenerbahçe. Belli ki Tedesco'nun planları tahtada kalmıştı. Karşısında 3-4-1-2 ile dizilen ancak rakip ataklarda beşli savunma, önünde dörtlü barikatla sağlam bir duvar kuran Alanyaspor vardı. Merkez kapalıydı. Rakibin hızlı hücumcuları Fenerbahçe'nin savunmayı öne çekmesini, ileride çoğalmasını engelliyordu. Arı gibiydiler.
Düşünün ilk yarı topa yüzde 61 sahip olan Fenerbahçe rakibini tedirgin edecek, panikletecek, dengesini sarsacak girişimlerden çok uzaktı. Her topu kazandığında hızlı geçiş oyunuyla F.Bahçe kalesine inen Alanyaspor, 18'de İbrahim ile golü bulunca işler biraz daha çıkmaza girdi. Oyuncular panik içindeydi. Düzgün düşünen ayak yoktu sanki...
Tedesco maç öncesi eksik oyuncuları mazeret etmeyeceklerini söylese de devre arası imkanı olsa takımın yarısını değiştirirdi herhalde... Çünkü ne hücumda Talisca - En Nesyri'den, ne kanatlarda Oğuz Aydın - Szymanski'den ne de ortada Fred ve İsmail'den verim alınıyordu. Yetmiyormuş gibi Brown da savunmada ciddi açıklar veriyordu.
İkinci yarıya oyuncu değiştirmeden baskılı başlayan Fenerbahçe önce En Nesyri ile direğe takıldı ardından penaltı kazandı. Gole öyle ihtiyaç vardı ki, Göztepe deplasmanında takımını üç puandan eden Talisca bu kez tam ortaya vurarak golü garantiye almak isterken Ertuğrul'un ayaklarına takıldı. Artık yeni bir penaltıcı lazım takıma...
Fenerbahçe kaçan penaltıya rağmen maçı bırakmadı. Tedesco'nun Szymanski ile Talisca'nın yerine aldığı Levent ve Cenk Tosun takıma biraz daha hareketlilik getirdi. Önce Levent'in ortasında Semedo beraberliği sağladı, ardından En Nesyri zor görünen geri dönüşe imza attı.