Topraksız tarım ile 365 gün üretim

Dünya artık topraksız tarımı da tartışıyor. Çünkü kuraklık ve susuzluk tehdidi giderek büyüyor. Hidroponik üretimle su, ışık ve hava olursa verim sağlanıyor. Üstelik 365 gün üretim mümkün. NASA bunun eğitimi ve gelişimi için devrede.Dünya kuraklık tehdidi altında. Üstelik susuzluk ve kuraklık tarımsal üretimin azalmasına neden oluyor. Bu yüzden de dünya panikte. Oysa farklı alternatifler var.Bu anlamda dünyanın gelişmiş ülkeleri ve büyük ölçüde de ABD'nin uzay çalışmalarını yürüten kurumu NASA (National Aeronautics and Space Administration Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) ciddi hazırlıklar yapıyor. Zaten ilk denemeler de uzay araçları ile yeni gezegenlere giden astronotlar için denendi. Toprak olmayan, 'su ile tarım'. Yani 'hidroponik tarım'. Su, ışık ve havanın anlamlı ortaklığı. Üretim için yeni bir devrim. Üstelik 365 gün üretim yapmak mümkün. Yeter ki su, ışık ve hava olsun. Bir anlamda tarihsel sürecin Babil Asma bahçeleri. O dönem olduğu gibi 'aşktan değil', ihtiyaçtan. Susuzluktan, insanları aç bırakmamak için yeni arayışlardan.Nedir hidroponik sistem 'Topraksız bitki yetiştirme yöntemi'. Dr. W. E. Gericke tarafından ortaya atılan bir sözcük. Yunanca hidro (su) ve ponika (çalışma, iş, tarım) sözcüklerinden türemiş. Yani suyla çalışan, üreten demek. Bitki, topraktan alması gereken vitamin ve mineralleri su yardımıyla köklerine taşıyor. Toprak yok, yerine bitkinin dik durabilmesi için taş yünü veya özel süngerler kullanılıyor. Dedim ya antik dünyanın yedi harikasından biri olan Babil'in Asma Bahçeleri örneği. Hikayeyi bilirsiniz, Kral II. Nebukadnezar (MÖ 604-562) eşi Amyitis'i mutlu etmek için yaptırmış bu muhteşem yapıyı. Bu bahçeler, oksijen ve mineraller açısından zengin, düzenli bir nehir suyu akışı sağlayan bir sulama sisteminden beslenerek üretmiş.Hidroponik üretim, maliyet açısından topraklı tarıma göre daha ekonomik. 5-10 kat daha fazla ürün elde etmek mümkün.Su bitkiye ulaşacak, bitkinin kökü desteklenecek, ışık ve hava da oldu mu, sorun yok. Alanı kat kat büyüt. Babil'in asma bahçeleri gibi. Üstelik bitkiler topraktan tamamen izole oldukları için toprak yoluyla gelebilecek zararlı hastalıklar veya haşereler de üründen uzak tutulmuş oluyor. Hatta üretim iyi filtrelenmiş bir hava ile desteklenirse tarım ilacı kullanımına bile gerek yok. Toprakla temas olmayınca çürüme yok, şekil değişikliği yok, toprağın nadasa bırakılması diye bir şey yok. O zaman da işte 365 gün üretim. Kat kat, çeşit çeşit. Uzaydaki denemeler olumlu. Pratik ve ekonomik. Yani 'Mars'a ve aya yolculuk' hayal değil. Çünkü beslenme olanağı var.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6711359;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6711359;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardr-hakan-tartantopraksiz-tarim-ile-365-gun-uretim-6711359' });Ay ve Mars'ta toprak olarak adlandırılan nesne aslında toprak değil regolit olarak bilinen volkanik bir kaya türü. İçinde organik materyal yok. Ve güzel not: Bu olayı Türkiye'den izlemek, denemek mümkün. Türkiye'deki tek, dünyada da üç örnekten biri olan Uzay Kampı sayesinde. İzmir'deki Uzay Kampı'nda geleceğin dünyasını tanımak, hidroponik üretimi yaşamak mümkün. Gelişmiş dünya ile aynı noktada olmak güzel değil mi Muhteşem...20 milyon ağaç için sonsuz teşekkürAydın'da, Söke'de çevreci bir fabrika. Kipaş Kağıt. Avrupa'nın en büyüklerinden. Dünyada da söz sahibi. Kağıt ithalatını azaltacak, dünyaya da kağıt satacak. Önemli bir katma değer yaratacak. Ağaç ağaç, yeşil yeşil diyoruz ya, ilk aşamada 12 milyon, uzun vadede de 20 milyon ağacı kurtaracak bu üretim merkezi. 1000 kişi ekmek yiyor. Bu sayı artacak. Üstelik atık kağıttan üretim yapacak ve yeşil dönüşüme de katkı sağlayacak. Bunları gördükçe seviniyorum, demek ki, suya yazı yazmıyoruz.Vegan anlamsızlık!Dünyada vegan ve vejetaryen yaşam biçimi gelişiyor. Nedeni açık, bir yandan hayvanlara yönelik kötü yaklaşım, bir yandan da daha sağlıklı yaşam istemi. En son Oxford Üniversitesi'nin bir çalışması geldi bana. Özü şu: Vegan beslenenlerde damar hastalığı ve kalp rahatsızlığı riski yüzde 14 oranında daha düşük. Benzer çok sayıda bilimsel çalışma var. Ben o konulara girmeyeceğim.Ne var ki, Türkiye'de özellikle vegan üretim yapan (peynir, yoğurt, yağ, sucuk, döner) firmaların sayısı sürekli artıyor. İçinde Trakya Çiftliği gibi uluslararası ortaklı, saygın ve olumlu geçmişi olan ciddi kurumlar da var. İhracat potansiyelimiz yüksek. Özellikle Avrupa ülkeleri ve Uzak Doğu pazarı bu konuda önemli.Firmalarımızın çeşitli peynir, yağ ve yoğurt gibi ürünleri büyük beğeni topluyor. Sektör desteklense ciddi bir gelir kapısı ama gelin görün ki 'bizim