Bir gün herkes çiftçi olacak

Artık tüketim alışkanlıkları da değişti. Kolaylıkla gözlemleniyor. Markaya sadakatten, lüks ürünlerden kopuş, tane ve yarım kilo alma gibi... Bu yüzden de herkes üretici olacak.Çarşı pazar kış aylarında en önemli gündem maddesi. Enflasyon canavarının da etkisi ile sürekli bir 'pahalılık' muhabbeti. Bazı ürünler tarlada para etmese de markette, çarşı pazarda en az 5 - 6 lira.Size Ege ve Akdeniz bölgelerimizden örnekler vereyim. İzmir Gümüldür'de mandalina ağaçta kaldı. Toplama maliyeti yüksek. Pazarlama sıkıntısı var. Birçok üretici 1 liradan veriyor, vermeye hazır. Ama çıkın bakın çarşı pazara 5 - 6 lira. Daha uzak diyarlarda daha pahalı. Nedir Nakliye, vergi, harç, aracı parası vs. Sonuç pahalılık.Limonda, portakalda da aynı senaryo. 1 liraya alan yok, ama çarşı pazarda en az 3 - 4 katı. Hal böyle olunca pahalılık da gündemden düşmüyor. Umut yaz ayları. Sebze meyvenin, özellikle domates ve salatalıkla birlikte evlerin temel gıdalarının bollaşması, ucuzlaması.Gündem pahalılık, yüksek enflasyon ve geçim sıkıntıları. Bu yüzden tüketim alışkanlıklarımız da büyük ölçüde değişti. Bunu her yerde gözlemliyorum. Örneğin yarım kilo ile satılan sebze meyve.Ayva taneyle alınır mıydı Alınıyor, bir tanesi de yaklaşık yarım kilo. Kivide, avokadoda, muzda anlıyorum, tercih edeni belli bir kitle. Ama elma, armut, portakalda bile tane ile alımlar gözleniyor. Pazarlarda, marketlerde durum böyle.Değiştik. Ciddi ciddi değiştik. Yakın gözlükler hep cepte, etiket fiyatları kontrol altında. İlle 'şu marka ürün alırım', 'bu markayı tercih ederim' diyenler de azaldı mı, bana mı öyle geliyor Lüks tüketim orta direk için artık 'gerekli tüketim' noktasında mıAynı tür ürünler arasında ucuz olan sanki daha avantajlı. Nitekim kampanyalar da bunun göstergesi. Yoğurtta, sütte, peynirde, belki en çok da temizlik malzemelerinde. İndirimli ürünler ve büyük marketlerdeki indirim kampanyaları da radarımızda.Ne, ne kadar Hatta ne zaman Ve fişler... Marketten, çarşı pazardan aldığımız. 'En çok okunanlar' listemizde. Fişi okuyoruz, dönüp dönüp yine okuyoruz. Saklayıp dost sohbetlerinde gündem maddesi olarak kullananlar bile var. "Bak domates geçen ay 5 liraydı, şimdi 8 lira." "Et ne oldu böyle Aldı başını gitti. 50, 60 derken 100 lira sınırında."var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6693116;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6693116;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardr-hakan-tartanbir-gun-herkes-ciftci-olacak-6693116' });Tüketim alışkanlıklarımız da, yöntemlerimiz de değişti. "Sonrası ne olacak" diye soruyor okurlarım, onu da söyleyeyim: Bir gün herkes üretici olacak. Amatör çiftçi. Küçük bahçesinde, köyündeki tarlada, balkonunda, terasında küçücük seralar, bahçeler oluşturarak... Leğende, saksıda, teneke kutularda... Domates, biber, patlıcan, kabak, soğan, maydanoz, patates... Ama bir ortak noktada, sağlıklı ve ucuz tüketim için doğru ve sürdürülebilir üretim sloganı ile... Ve yerel üretimi destekleyerek.. Kalkınmayı yerelden başlatarak genele taşımak için...Dünyanın sesi: İklim krizi büyük sorunİklim krizinin yansımaları ile ilgili güzel bir çalışma ulaştı elime. Elbette bu tür veriler çeşitli kaynaklardan yayılıyor. Ama bizim işimiz de kendi okurlarımız için değerlendirme, derleme, toplama ve yorumlama.İşin özü şu: Herkes iklim değişikliği tehdidinin farkında, ancak önlemler yeterli görülmüyor. Küresel ısınma insanlık için ciddi bir tehdit, ama dünyanın yüzde 52'si iklim değişikliğinin durdurulabileceği konusunda umutlu. Araştırmaya göre Türkiye, küresel ısınma ile mücadeleye katkı sağlamak için çevre dostu ürünler satın alma konusunda da dünya ortalamasının üzerinde.BAREM'in global ortağı WIN Grubu ile birlikte 39 ülkede 33 bin 236 kişi ile yaptığı araştırma, katılımcıların yüzde 86'sının küresel ısınmayı insanlık için ciddi tehlike olarak gördüğünü ortaya koyuyor.Türkiye yüzde 47 oran ile iklim değişikliğinin durdurulabileceği konusunda kötümser ülkeler arasında. En iyimser kesim öğrenciler. Araştırmaya katılanların yüzde 70'i hükümetlerin ve şirketlerin bireylerden daha fazla çaba göstermesi gerektiğini düşünüyor. Türkiye'de bu oran yüzde 68.Benim en çok merak ettiğim konu, doğal afetler ve yıkımların nasıl görüldüğü. Görüşülen 10 kişiden 8'i global ısınmanın bir sonucu olarak, orman yangınları, seller, fırtınalar gibi doğal afetlerin arttığına inanıyor. Yüzde 82 oranla kadınlarda bu algı daha fazla. Türkiye'de doğal afetlerdeki artışı küresel ısınmaya bağlayanların oranı yüzde 83. Bu krizi daha çok konuşacağız.Tarımsal ihracatta umut veren rakamlarTürkiye geçen yıl 23 milyar dolarlık tarım ürünleri ihraç ederken, Ege İhracatçı Birlikleri 2020 yılındaki 4 milyar 358 milyon dolarlık satışı 5 milyar 100 milyon dolarlık ihracat noktasına taşıyarak Türkiye ihracat şampiyonu oldu. Toplam tarımsal ihracatın yüzde 22'si demek