Gıda milliyetçiliğine karşı kooperatifçilik

Tarımda bitmeyen tartışma, 'KİT'lere yazık mı oldu' Bu tartışma, gıda milliyetçiliği ve yüksek maliyetler sürdükçe hız kaybetmez. Kooperatiflerin güçlendirilmesi eldeki en iyi fırsat.Tarım kesiminde yaşanan sıkıntılar ortada. Artan girdi maliyetleri üreticinin ve çiftçinin korkulu rüyası. Gübre, enerji, ilaç, mazot... Maalesef gezip gördüğüm yerlerde boş bırakılan tarım arazilerine rastlıyorum. Hem de çokça. Ayrıca bu değerli arazileri elinden çıkaran da var. Üretici ne ekeceği konusunda kararsız. "Acaba ne ekersem zarar etmem", endişesi bu!O yüzden de hep yazdığım şey, uzun vadeli planlama ve çiftçiye güven. Günü kurtarmak değil, geleceği tasarlamak. Bilim insanları, sivil toplum, kooperatifler, ziraat ve endüstri mühendisleri ve üretici, çiftçi el ele... En azından geçimini sağlayacağı noktada. Gelecek kuşaklara da umut vererek.Bir yandan sancılar, bir yandan da çözüm arayışları devam ediyor. Acaba KİT'ler (kamu iktisadi teşekkülleri) ve tarımsal KİT'ler konusunda yanlış mı yapıldı Acele kararlar mı alındı Bugünün konusu değil elbette. Son 25-30 yılın acı gerçeği.Ama son dönemlerde yoğun bir tartışma yine bu. Acaba KİT'lerin ve tarımsal destekli KİT'lerin özelleştirilmesi tarımda uğranan güç ve üretim kaybının bir nedeni mi Bunu destekleyenler de var, "Olamaz, çünkü dünyada genel konjonktür bu yolda gelişti" diyen de... Bu tartışma gıda milliyetçiliği, üretim kayıpları ve tarımsal üretimde yüksek maliyetler devam ettikçe hız kaybetmeyecek gibi.Doğal sonucu da fiyat artışları. Tarımsal KİT'ler tarımda verimliliğin yükselmesi, üreticinin güçlenmesi anlamında ciddi katkı sağlamıştı. Ayrıca kırsal kesimin alt yapısını ve devlet ile koordinasyonunu güçlendirdiler, eğitim düzeyini yükselttiler, ağalık sisteminin zayıflamasını sağladılar.Uzun yıllar Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Süt Endüstrisi Kurumu (SEK), Türkiye Gübre Sanayi A.Ş. (TÜGSAŞ), Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK), Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM), Yem Sanayi A.Ş. (YEMSAN) piyasada denge sağladı, döviz kaybına neden olan ithalatı büyük ölçüde engelledi ve çiftçinin, üreticinin en önemli gücü oldu. Güçleri azalınca ya da devreden çıkınca bazı çevrelerin dediği gibi sancılar başladı.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6720322;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6720322;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardr-hakan-tartangida-milliyetciligine-karsi-kooperatifcilik-6720322' });Tartışmalar bitmeyecek. Bari sorunların çözümü için tarımsal kooperatiflerin güçlenmesi sağlansa, bürokratik engeller kalksa, bazı vergi düzenlemeleri yapılsa, piyasadaki sorunlar hafifletilmiş olur. İşte eldeki fırsat, tarımsal üretim kooperatifleri. Hemen güçlendirsek...Atıl fabrikalarla etkin üretim yapılabilirTarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi, buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, ayçiçeği, sertifikalı tohum ve hububatta destekler önemli. Üreticiyi bir ölçüde rahatlatacak. Aynı zamanda bu desteklerin uygulandığı havza sayısı da artırıldı. 4 ilde ve 7 havzada... Özellikle Aydın ilçeleri için önemli destekler sağlandı. Yerinde ve doğru. Bir başka beklenti ise dünyadaki olumsuz gelişmelere koşut olarak özellikle stratejik değeri olan yağlı tohumlarda havza sistemi yerine ülkenin tamamını kapsayan desteklemenin yapılması. Çiftçiye bu anlamda destek verilirse, tarımsal üretimde ciddi artışlar sağlanabilecek.Ben bir başka öneri yapayım, Türkiye