Yüzyılın felaketi ve yüzyılın mücadelesi

Çok üzüntülüyüz. Milletçe yas içindeyiz. Ve bir yazar için en zor yazılardan birini yazmak zorundayım. Tarifsiz acıları nasıl tarif edebilirim Yitip giden canlarımızı, geri gelmeyecek hayatları nasıl anlatabilirim Evet çok üzüntülüyüz. Ağlıyoruz. Kimimiz dışarıdan, kimimiz için için. Ama depremdeki insanlarımızı yine kendi insanlarımız kurtarıyor. Yaralarımızı yine kendimiz sarıyoruz. Ay-Yıldızlı Bayrağımızın altında sonsuza kadar var olmaya yemin etmiş 85 milyon yara almış kardeşlerine kol kanat geriyor, şefkatini ve yardımını onlardan eksik etmiyor. İşte millet olmakla olmamak arasındaki fark budur. Yüzyılın felaketi dediğimizde ne anlamamız gerekiyor Biraz bunu açıklamak isterim. 7.7 ve 7.6 yıkıcı depremler kategorisindedir. Her iki depremin on bir buçuk saat arayla aynı bölgede meydana gelmiş olması felaketin boyutunu birkaç kat arttırıyor. Ayrıca teknik olarak depremin 7 km derinlikte yüzeye yakın meydana gelmesi de yine yıkımı arttıran önemli bir faktör. Felaketin alanı ise 108.812 km. karedir. Bu haliyle depremden etkilenen 10 ilin toplam yüzölçümü Hollanda, İsviçre, Avusturya, Güney Kore ve Bulgaristan'ın yüzölçümünden daha fazladır. Sadece bu kadar da değil, deprem Suriye, Mısır, Lübnan, İran ve Irak'ta dahil yaklaşık 1.2 milyon kilometrekarelik alanda etkili olmuştur. Son olarak Kahramanmaraş depremi 500 km.lik uzunluğuyla meydana gelen tüm depremlerin içinde en uzun fay kırılmasına sebep oldu. Kıyas yapacak olursak 1906 yılında Kaliforniya'da meydana gelen depremde kırılan fayın uzunluğu 400 km ve 1906 yılında Çin'de meydana gelen depremde kırılan fayın uzunluğu ise 300 km civarındaydı. Yani tam bir felaketle karşı karşıyayız. Ve en acısı can kaybımız 31 bini geçti. Allah hepsine rahmet eylesin, yaralılarımıza acil şifalar versin.Meydana gelen felaketin doğası gereği başlangıçta bazı aksamalar yaşandıysa da devlet çok kısa sürede duruma hakim oldu ve giderek artan bir ivmede organize olmaya başladı. Olayın başından beri kimse uyumuyor, yemiyor, içmiyor canla başla çalışıyor. Enkaz çalışmalarından yardımların ulaştırılmasına, asayişin sağlanmasından sağlık hizmetlerin kadar tam bir seferberlik başlatıldı. Hedefini arayan güdümlü mermiler gibi hayat ordumuzun kahraman timleri yani arama kurtarma ekiplerimiz süratle sahaya inerek tarih yazmaya başladılar. Onlarla gurur duyduğumuzu ve onlara olan minnettarlığımızı bir kere daha ifade etmek isterim. Onlarla nefes alıyor onlarla nefes veriyoruz. Yüzlerindeki küçük bir tebessüm umutlarımızı arttırıyor, yüreğimize su serpiyor. İyi ki varsınız ülkemizin kahraman evlatları. Çıkarın enkazların altındaki canlarımızı, bizleri sevindirmeye devam edin. Buna ihtiyacımız var. Sizlere bu milletin ihtiyacı var. MİLLİ GÜVENLİK SORUNU OLUŞTURULMAK İSTENDİBizler milletçe çok büyük bir mücadeleye girişmişken, bazı kötü niyetli ve hatta hain zihniyetli şer odaklarının güdümündeki tetikçi aktörler, durumu fırsat bilip kaos çıkarmak için adeta sistemli ve koordineli saldırılara giriştiler. Özellikle sosyal medyada söylenen yalan haberler ve yayılmaya çalışılan şayialara baktığımızda amacın sadece devleti aciz göstermek ve bazı kişilerin siyasi rant sağlamak hevesinin çok ötesinde toplumsal algı mühendisliği yapılmaya çalışıldığını görüyoruz. Örneğin Türkiye'de iç savaş var, şunlar deprem bölgesinde kol kesiyor, kulak koparıyor, baraj patladı vb. akla ziyan yalanlar ve sahte görsellerle toplumsal kaosun amaçlandığını