Türkiye-ABD ilişkilerinde F-16 sinyali

Bu haftanın en önemli gündem konularından biri de ABD'nin Türkiye'nin talep ettiği F-16 savaş uçakları konusunda attığı yeni adım oldu. Daha önceden ABD temsilciler meclisindeki 2023 yılı savuma bütçesi tasarısına 18 meclis üyesinin Türkiye'ye F-16 satışını kısıtlayıcı şartlara bağlayan maddeler ekletmesi iki ülke arasında krize neden olmuştu. Ancak geçtiğimiz hafta, ABD temsilciler meclisi ve senatosundan gelen üyelerin oluşturduğu Konferans Komitesinde, 857 milyar dolarlık 2023 yılı savunma bütçesini de içeren Ulusal Savunma Yetki Yasası (National Defense Authorization Act-NDAA) metninden Türkiye için ön görülen F-16 satışındaki şartlar çıkartıldı. Neydi bu şartlar diye bakacak olursak, öncelikle Türkiye'ye satılacak F-16 savaş uçaklarının Yunanistan'a karşı kullanılmaması isteniyordu. İkinci olarak bu uçakların PKKPYDYPG terör örgütüne karşı kullanılmaması şartı konulmuştu. Üçüncü olarak da İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliğinin Türkiye tarafından onaylanmasından sonra F-16 savaş uçaklarının ülkemize satışının olması öngörülüyordu. Bu üç şartın kalkmış olması olumlu sayılabilecek bir adım sayılabilir ancak devamı gelirse.ABD'DE RÜZGAR TERSİNE DÖNDÜF-16'lar konusunda ne oldu da Türkiye aleyhine esen hava kısa sayılabilecek sürede olumlu bir seyire dönüştü Bugünkü yazımızda bunu analiz etmeye çalışacağım. Öncelikle kıymetli okuyucularımın dikkatini Türkiye'nin önüne sürülen şartlara ve önceliklerine çekmek isterim. İlk şart Yunanistan'la ilgili. İkincisi PKKPYDYPG terör örgütüyle ilgili. Üçüncüsü ise her ne kadar İsveç ve Finlandiya gibi görünse de NATO ile ilgili. ABD'nin bölge jeopolitiğindeki öncelikleri açık ve net ortada. Söz konusu şartlar sadece Yunanistan'la ilgili olmadığı gibi bu şartları ortaya atanların derdi de sadece Yunanistan değil. Burada Türkiye'ye karşı harekete geçirtilen 18 ABD Temsilciler Meclisi üyesinin derin devlet aklıyla çalıştıklarını görmek lazım. ABD'nin elindeki koza göre rasyonel ölçülerde Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak, emperyalist taleplere mecbur etmek stratejisi takip ediliyor. Bugün 18 milletvekili olur, yarın başka bir konuda başka sayıda ABD'li senatör veya meclis üyeleri sahaya sürülür. Bu bir yöntem sadece, arka plandaki stratejik derinliği görmek gerekir. DOĞU AKDENİZ HAMLESİHer kuvvet kendi zayıflığını da bünyesinde barındırır. Türkiye bu zayıflıkları gördü ve hamlelerini yaptı. Bu nedenle F-16'ların Türkiye'ye satışında aleyhimize olan hava lehimize dönmeye başladı. Nedir bu hamleler diye soracak olursak ABD'nin önceliklerinin simetrik çevrimi desek yanlış olmaz. 18 Mart 2019 tarihinde Türkiye'nin BM'ye yaptığı bildirim ve deklarasyonla Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin Kıta Sahanlığının sınırları BM Deniz Hukuku Sözleşmesine göre belirlenmiş oldu. Aynı bildirimde çok önemli iki husus daha ortaya konuldu. Birincisi Mısır'la Türkiye arasındaki deniz yetki alanları sınırının belirlenmesidir. Böylece Yunanistan'ın Sevilla haritasıyla Mısır'dan gasp ettiği yaklaşık elli bin kilometre karelik deniz alanı da tekrar Mısır'a verilmiş oldu. İkincisi Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'le bağlantısının olamayacağı gün yüzüne çıktığı gibi aslında Yunanistan üzerinden, özellikle Girit-Kıbrıs hattında başta ABD olmak üzere diğer devletlerin yapmak istediği faaliyetler Türkiye'den izin alınma şartına bağlanmış oldu. TAYFUN DENGELERİ DEĞİŞTİRDİ28 Haziran 2022 tarihinde Madrid'de düzenlenen NATO liderler zirvesinde İsveç ve Finlandiya'yla NATO'ya katılım süreci öncesi atılacak adımları içeren bir anlaşma yapılması, bu konunun ciddiyetini göstermesi bakımından son derece önemliydi. Yani lafla peynir gemisi yürümüyor demek istedi Türkiye. Ve ABD'ye bensiz NATO olamaz diye de ilan etti aslında. Diğer bir önemli olay da 17 Ekim 2022 tarihinde saat 06.50'de Rize'de gerçekleşti. Rize'den ateşlenen Tayfun karadan karaya balistik füzesi 561 km ötedeki hedefini 1 metre kare doğrulukla vurmayı başardı. Tam da o esnada Yunanistan Genelkurmay Başkanı, Karaburun'a 2800 metre uzaklıktaki Sakız adasında bulunuyordu. Dikkat edilirse o tarihten beri ABD desteğindeki Yunanistan'ın fiziksel askeri tacizleri kesilmiştir. ABD'ye rağmen Türkiye Ege'de durum üstünlüğünü elde etmeyi başardı. "TÜRKİYE'Yİ