Yaz aylarında bu dörtlüye dikkat
Düzenli su tüketimi, kafein dengesi, yemek saati, saç bakımı… Bu dörtlü, yaz aylarında ihmal ettiklerimizin şifresi bir bakıma. Bu 4 şifreyi doğru kullanıp gerekli adımları atmayı ihmal etmeyelim
Yaz mevsimi pek çok kişi için tatil, deniz, güneş ve açık havada geçirilen keyifli günlerle özdeşleşir. Hafifleyen giysiler, uzayan günler ve artan enerjiyle dışarıda daha fazla vakit geçirilir. Ancak bu sıcak günlerin gölgesinde, fark etmeden ihmal edilen bazı alışkanlıklar vardır ki, uzun vadede sağlığınız üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir. Oysa yaz aylarında atılacak küçük ama bilinçli adımlar sadece mevsimsel bir fayda sağlamakla kalmaz, aynı zamanda uzun vadede daha güçlü bir bağışıklık, daha yüksek enerji ve genel iyilik hâli için de çok önemli bir zemin oluşturur.
1 -Hidrasyon desteği
Susama hissini vücudun alarm sistemi olarak tanımlayabilirim ama bu hissi beklemek, özellikle yaz aylarında geç kalınmış bir sinyaldir. "Bol bol su için" cümlesi kulağa tanıdık gelebilir ama asıl önemli olan doğru zamanda ve doğru şekilde sıvı almaktır. Gün içinde bardak bardak değil, düzenli aralıklarla yudum yudum sıvı almak, hem sindirim sisteminin daha iyi çalışmasını sağlar hem de güneş çarpması gibi ciddi durumların önüne geçer. Sıvı tüketiminiz düşükse halsizlik, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtileri hemen fark edebilirsiniz. Terlemeyle yalnızca su değil, aynı zamanda sodyum, potasyum gibi değerli elektrolitler de vücuttan atılır. Özellikle açık havada yapılan yürüyüşler, spor aktiviteleri ya da plajda geçirilen saatlerden sonra sadece su değil, elektrolit dengesini destekleyen ayran, kefir, maden suyu, limonlu su gibi içecekler tüketmeye özen gösterin.
2 -Bir küçük kafein meselesi
Soğuk kahveler, buzlu çaylar, enerji içecekleri... Yazın serinleten bu kafeinli içecekler sık tercih ediliyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken kritik bir nokta var; kafein diüretiktir, yani vücuttan su atımını artırır. Sıcak havalarda terlemeyle kaybettiğiniz sıvıya bir de kafein kaynaklı sıvı kaybı eklenince, dehidrasyon riski katlanabilir. Elbette kahveyi tamamen hayatınızdan çıkarmanıza gerek yok ama miktarı ve zamanlaması önemli. Kahveyi günün daha erken saatlerinde almaya özen gösterin. Bu konuda European Heart Journal'de yayımlanan çok yeni bir araştırma, öğleden önce 1-2 fincana kadar içilen kahvenin kalp damar hastalığından ölüm riskini yüzde 31, tüm nedenlerden ölüm riskini yüzde 16 azalttığını belirtiyor. Tüm gün içilen kahvenin ise böyle bir etkisi görülmemiş. Ayrıca kafein, sıcakla birlikte kalp çarpıntısı, sinirlilik ve uyku problemlerini tetikleyebilir. Yazın yüksek sıcaklıkla birleştiğinde bu etkiler daha da hissedilir hâle gelir. Günlük 300-400 miligram kafeinin üzerine çıkmamayı hedefleyin! Bir fincan kahve içtiğinizde ardından mutlaka bir bardak su içmeyi ihmal etmeyin!
3 -Ne kadar erken o kadar iyi
Sıcak hava metabolizmanızı ve iştahı etkiler, sindirim sistemi de bu durumdan etkilenebilir. Bu nedenle yaz aylarında akşam öğünlerini daha erken saatlere çekmek, hem daha rahat bir uyku hem de sindirim sistemi için önemli katkı sağlar. Özellikle ağır yemekler ve geç saatlerde tüketilen yağlı besinler, sıcakla birleşince mide şikâyetlerini ve reflü gibi rahatsızlıkları artırabilir. Bu noktada erken saatlerde yenen hafif, su oranı yüksek ve lifli bir akşam yemeği, hem tokluk hissini uzatır hem de vücudu gece boyunca dinlendirmeye yardımcı olur. Öğle saatlerinde daha yoğun, tercihen protein içerikli bir öğün, akşam ise salata, yoğurt, zeytinyağlı gibi serinletici ve kolay sindirilen seçenekler tercih edilebilir. Bu da vücudun yaz döngüsüne uyum sağlamasını kolaylaştırır. Kilo verme hedefiniz var ise saat 18.00'de akşam yemeğini tamamlamak da bu noktada size yardımcı olabilir.