Keşke kamuoyu kadroları şimdiden bilebilse

CUMHURBAŞKANI Erdoğan seçim kararını aldı, Yüksek Seçim Kurulu da takvimi açıkladı.Milletvekili Seçimi Kanunu'na göre milletvekili adayı olmak isteyen kamu görevlileri 7 gün içinde görevlerinden istifa etmek zorunda.Siyasi partilerin veya 100 bin imzayla seçmenlerin göstereceği cumhurbaşkanı adaylığı başvuruları ise seçim kararının ilanından 10 gün sonra başlayacak ve 26 Mart'ta aday başvuruları sona erecek.Seçim kararının ilanından 15 gün sonra ise siyasi partilerin ittifak protokollerini YSK'ye iletmeleri gerekiyor.Siyasi partilerin milletvekili aday listelerini ise 10 Nisan'da YSK'ye sunmaları öngörülüyor.Kesin aday listeleri ise başvuru tarihinden 10 gün sonra ilan edilecek. Bu tarihin de 19 veya 20 Nisan olması öngörülüyor. YSK'nin yasada belirtilen süreleri kısaltma yetkisi bulunuyor.Görüldüğü gibi zaman kısıtlı ve her şey bir aya sıkışmış olacak.Mart aday adaylarının kulisleri, genel merkez trafiğiyle geçer.Listelerin kesinleşmesinden sonra da geriye sayılı günler kalıyor.Daha önce yazdığım beklentilerimi yine sıralayayım.Meclis'in her seçimde belirli bir oranının yenilenmesi taraftarıyım. O yüzden parti yöneticileri beraber çalışacakları kadroları seçerken yeni yüzlere de yer vermeliler.Ve mümkünse gençlere, kadınlara pozitif ayrımcılık yapsınlar.Siyasete ilgi duyan bu yeni kadroları bulup çıkarmak onların görevi...Herkes siyasette kalitenin, niteliğin yükselmesini istiyor. Bu da ancak yenilenmeyle, yeni politikalarla, yeni söylemlerle olabilir.Klasik, geleneksel sözlerin ötesine giderek Türkiye'nin, dünyanın beklediği politikaları hayata geçirmek mümkün.Ve yine mümkünse;İttifakların çalışacağı kadroları da kamuoyuna tanıtmalarını bekliyoruz.Her görev elbette mümkün değil; ama kritik ve merak edilen koltuklara kimlerin oturacağını bilmek seçmenin de hakkı diye düşünüyorum.Haberin DevamıSTK'lara büyük görev düşüyorDEPREMİN üzerinden bir ay geçti.Hala o gecenin hikayelerini dinliyorum.Ve her seferinde içimden bir parça kopup gidiyor.Aileler parçalandı; çocuklar öksüz kaldı, anne babalar çocuksuz...İnsanlar arkadaşlarını, dostlarını, yakınlarını kaybettiler.Anıları da, yaşananlar da o enkazların altında kaldı.Toparlamak nasıl olacak bilemiyorum.Herkese, özellikle de sivil toplum örgütlerine büyük görevler düşüyor.Deprem anında, depremden hemen sonra yardıma koşmak elbette çok önemliydi.Ama hiç unutmayın uzun bir süre bölge halkının desteğe ihtiyacı olacak.Ve bence sivil toplum örgütleri uzun bir süre yapacakları projeleri depremden hasar gören kentleri ve oralarda yaşayan insanları düşünerek hayata geçirmeliler.Haberin DevamıSTK'lara bir tavsiyeİYİ bir sivil toplum örgütçü olduğumu söylemeliyim.Çok genç yaşlardan itibaren STK'lara üye olarak görevler aldım.Geçenlerde saydım; 30'un üzerinde dernek, vakıf gibi kurumlara üyeyim.Bazılarında aktif görevler aldım.Son yıllarda bazılarında daha pasifim diyebilirim.Aktif