İtibar proje değil yaşam felsefesidir

SALİM Kadıbeşegil,FutureBright Group tarafından hazırlanan Yüzlerce Farfara'nın yeni bölümünün konuğuydu.

Kadıbeşegil,"İtibar proje değil, yaşam felsefesidir" başlığı üzerine bir sohbet yapmış.

Uzun yıllardır hayatı sorguladığım insanların başında gelir Salim Kadıbeşegil...

Bir zamanlar bir cümle okumuştum, hiç unutmadım.

"İtibar, insanın aynadaki yansımasıdır."

"İtibar proje değil, bir felsefedir" sözü de hep aynı etkiyi bende yapmıştır.

İtibar, PR kampanyalarıyla yaratılan bir illüzyon değildir. Markaların CEO'ların ağzından düşürmediği ama ilk kriz anında yok saydığı bir kelime hiç değildir.

İtibar, insanın ve kurumların omurgasıdır.

İtibar yönetilir mi, yoksa yaşanır mı

Yıllardır, itibar yönetimi kavramını çok duyduk. Devasa şirketlerin CEO'ları, büyük organizasyonların liderleri, PR ajansları hep aynı kelimeyi tekrar etti. "İtibar yönetimi..."

Haberin Devamı

Ama Kadıbeşegil'in söylediklerinden bir şey net anlaşılıyor.

İtibar yönetilmez, itibar yaşanır.

Bir CEO'nun en pahalı takım elbiseyi giymesi, sahnede güçlü bir duruş sergilemesi, her cümlesini "strateji" kelimesiyle süslemesi ona itibar kazandırmaz.

Aynı şekilde, bir markanın reklamlara milyonlar harcaması, sosyal sorumluluk projelerine sponsor olması, sürdürülebilirlikten bahsetmesi de yetmez.

Eğer bir CEO kriz anında çalışanlarını yalnız bırakıyorsa, şirket hissedarlarını kandırıyorsa, hayranlık uyandıran sunumları hiçbir anlam ifade etmez.

Çünkü itibar, kriz anında test edilir.

İtibar, en zor günde kendini gösterir

Şöyle düşünelim.

Bir insanın itibarı en çok ne zaman belli olur

Kariyerinde zirvedeyken mi Hayır.

Şirketi rekor kar açıklarken mi Hayır.

Övgü dolu manşetler atılırken mi Hayır.

Asıl itibar, kriz anında, fırtına patladığında belli olur.

Bir markanın kriz anında çalışanlarının arkasında durması mı, yoksa onları gözden çıkarması mı

Bir liderin kötü gidişatı dürüstçe açıklaması mı, yoksa sorumluluğu başkalarına atması mı

Bütün mesele bu.

Doğruları söylemekte, şeffaf olmakta, iyi bir iletişim kurmakta...

İtibar sadece geçmişte yapılanlarla da korunmaz. Bugünü ve yarını da düşünmek gerekir.

Haberin Devamı

Yani itibarı son nefese kadar bir sınav olarak kabul edin.

Bugün birçok şirketin, liderin, markanın en büyük hatası, itibarı bir "reklam kampanyası" sanması.

Ama gerçek öyle değil.

İtibar, en zor günde kim olduğunla ilgilidir.

En büyük sınav, kriz anında verilir.

Ve bu sınavın notunu, tarih verir.

Yani, itibar bir proje değil.

İtibar, karakterdir.

Bir tavsiye

BÜYÜK şirketler, holdingler algı yönetimini bence hafife alıyorlar. Bir basın danışmanı ya da iletişim danışmanı koyarak süreçleri yönetebileceklerini düşünüyorlar.

Ama size bir haberim var.

Amerika'nın devleri, uluslararası büyük şirketleri yönetim kurullarına iletişimi yönetecek güçlü isimleri yerleştiriyorlar.

Haberin Devamı

Yani yönetim kurullarında itibarı, algıyı, iletişimi, sosyal projeleri yönetecek isimler artık yer alıyor.

Biliyorum; Türkiye'de hala basın, medya, iletişim, halkla ilişkiler bir birim gibi görülüyor.

Ama hiç unutmayın.

Öyle bir dünyadayız ki artık...

Ne yaparsanız yapın, ne üretirseniz üretin; iyi anlatmazsanız, iyi iletişim kurmazsanız, krizleri iyi yönetemezseniz başarılı sayılmıyorsunuz.

Nokta...

Öze dönebilmek

yereli korumak

ÇEŞME'nin Belediye Başkanı Lal Denizli, göreve gelir gelmez herkesin hoşuna giden bir slogan kullandı.

"Çeşme, Alaçatı için öze dönüş zamanı."

Bu cümle, Çeşme severler için tam anlamıyla bir heyecan kaynağı oldu. Çünkü Türkiye'nin turizmde önemli markaları var ve buraları korumak, planlı gelişmesini sağlamak hepimizin sorumluluğu.