ABD'de veto endişesi

Bu hafta hem iki İskandinav ülkesinin NATO üyelik başvurusu ve Türkiye'nin itirazı hem de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ziyareti vesilesiyle ABD-Türkiye ilişkileri gündemdeydi.Eski Başkan Donald Trump döneminde liderler düzeyinde ilişkiler iyi olsa da, S-400, F-35'in yanı sıra YPG ve FETÖ gibi terör örgütlerine destek yüzünden yaşanan krizler masadayken, diplomat düzeyinde görüşmelerin yapılamıyor olması bir sorundu. Başkan Joe Biden döneminde ise lider düzeyinde istenen temas sağlanamadı ama kurulan stratejik mekanizmayla en azından Washington yönetimiyle diplomatik düzeyde diyalog mekanizması kurulmuş oldu. Çavuşoğlu'nun New York ziyareti öncesi, Türk heyetinin Washington'da görüşmeler yapması bu açıdan önemliydi.Gelelim Çavuşoğlu'nun ABD'li mevkidaşı Antony Blinken ile yaptığı görüşmeye... Görüşmede güvenlik, ekonomi ve enerji başlıkları öne çıktı. Rusya'dan gelen gazı çeşitlendirme, Türkiye'nin uzun kontratlarla ABD'den LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) alımı, Doğu Avrupa'ya Irak petrolünün taşınması ve bunun için Kerkük-Ceyhan petrol boru hattının iyileştirilmesinın yanında Erbil-Bağdat yönetimleri arasındaki sorunların çözümünde Washington yönetiminin oynayabileceği rol tartışıldı.Elbette F-16'ların Türkiye'ye satışı, bu anlamda ABD yönetiminin tutumu ve Kongre'de izlenecek yol da konuşuldu. Bob Menendez gibi kilit isimlerin itirazları dışında Kongre'de hava olumlu gibi.Bu olumlu havada, hiç kuşkusuz, Türkiye'nin Ukrayna savaşında oynadığı rol ve izlediği tutum etkili olmuş durumda. Ancak anlaşılan o ki, ABD yönetiminin yeni endişesi, Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğine koyduğu veto... ABD yönetiminde bu vetonun sürdürülmesi halinde "Kongre'deki olumlu havanın terse dönmesi" endişesi hâkim. Türkiye'nin pozisyonu ise şimdilik net: Terör örgütlerine karşı somut güvencelerin verilmesi...Washington yönetimi ayrıca, bu süreci dikkatli yürütme ve meseleyi Türkiye ile ikili bir mesele haline getirmeme kararlılığında.'Pozitif ivme korunmalı'(Büyükelçi Alper Coşkun - Carnegie Vakfı Kıdemli Araştırmacısı)var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6758897;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6758897;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardeniz-kilisliogluabdde-veto-endisesi-6758897' });"Ukrayna'daki savaş, Türkiye'nin bir NATO müttefiki olarak yapabileceği olumlu katkılara ilgiyi yeniden canlandırmıştı. Türkiye'nin Boğazları savaşa kapatma kararı, Batılı müttefiklerce önemli adım olarak tanımlandı. Türkiye pozitif ivmeyi korumaya ve inşa etmeye çalışmalı. Bu bağlamda İsveç, Finlandiya ve NATO ile müzakerelerin önündeki engelleri kaldırarak bunu yapabilir. Ancak aynı zamanda, NATO'ya katılmaları için nihai karar verilmeden önce iki tarafı, Türkiye'nin bazı güvenlik kaygılarını ele almak için teşvik etmek gerekir."Gelecek Haftanın Gündemi:Gelecek hafta gözler Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 24 Mayıs'taki İsrail ziyaretinde olacak. Bu, uzun bir aradan sonra Dışişleri Bakanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olacak. Bakan Çavuşoğlu yeni süreçte "sürdürülebilir ilişkiler kurma" temennisini dile getirmişti. Bu temenninin hayata geçmesi Filistin ile ilişkilerle doğrudan bağlantılı. Ramazan ayı boyunca Mescid-i Aksa'ya dönük İsrail saldırılarıyla bölgede tansiyon yine yükselmişti. Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra bu konunun da önemli gündem olması bekleniyor. Bu arada İsrail basını, Çavuşoğlu'nun Mescid-i Aksa'ya gitmek istediğini ve bu sırada o bölgede İsrailli korumaların bulunmamasını talep ettiğini yazdı. İsrail basınına göre bu talep ziyaret öncesi bir hassasiyet yarattı.Heyetlerin gelişine frenFinlandiya ve İsveç'ten NATO görüşmeleri için heyetler gelecekti. Hatta İsveç tarafından iki ülkenin Dışişleri Bakanları'nın da Ankara'ya gideceği duyurulmuştu. Ancak