Son "balkon konuşması"

TESBİT

Seçim sonuçlarının açıklandığı ilk saatlerde iktidar partisindeki hezimetle önce gelenekselleşen seçim gecesi alây-ı vâlâ ile yapılan "balkon konuşması"nın yapılmaması düşünüldü. Zira iktidardakilerin hiç beklemedikleri, "kaleleri" gördükleri büyükşehirlerin, il ve ilçelerin kaybıyla "iktidar cephesi"nde tam bir travma baş göstermişti.

Bu yüzden daha gündüzden bütün hazırlıkları yapılmasına rağmen AKP Genel Merkezinin önünde polislerden başka kimse yoktu, meydanda in cin top oynuyordu. Ne var ki yapılmaması durumunda seçimi kaybedişin peşinen ikrarı olarak psikolojik çöküşü daha da derinleştireceği endişesiyle "balkon konuşması"nın göstermelik de olsa yapılması kararlaştırıldı. Ve Cumhurbaşkanı partisinin genel başkanı olarak tam bir tecâhül-ü âriflikle sanki "kazanmış" havasını pompalamaya yeltendi.

Nitekim konuşmayı dinleyecek kimse olmadığından üç kez ertelenen "balkon konuşması", Ankara'dan apar topar partililerin alana gelmesiyle ancak 00.30 yapılabildi. Ve parti propagandasında koşturulan bakanlara, parti yöneticilerine, kaybeden adaylara âdeta "bu hale siz düşürdünüz!" tepkisini verircesine -eşiyle- tek başına "balkon"a çıkan Cumhurbaşkanı'nın, "sadece bir telefon sizleri buraya topladı" ifadesi meydandakilerin de "tâlimat"la toplatıldığının ikrarı oldu.

Bu arada Cumhurbaşkanı'nın mitingine 50 bin kişinin katıldığını söylediği Yozgat'ta AKP'ye 12 bin oy çıkması; muhalefetin Erdoğan'ın doğup büyüdüğü Kasımpaşa'nın bağlı olduğu Beyoğlu'nda, hâlen İstanbul'daki evinin bulunduğu Üsküdar'da ve Saray'a geçmeden önce Ankara'da ikamet ettiği Keçiören'de kazanması ilginç tabloları ortaya çıktı.

Özetle "31 Mart tesbitleri" "tek kişilik otoriter rejim"de siyasetin içine düştüğü hal-i pürmelâli açıkça ortaya koydu.

GARABET

Kaybı gizleme telâşı

Seçim sath-ı mailinde yine basit siyasî sâiklerle engellemeler, çarpıtmalar, istismarlar, suiistimallerle muallel bir yığın garabet dayatıldı. İktidar partisine verilen miting meydanları tam bir çifte standartla muhalefet partilerine verilmedi.

Tıpkı deprem bölgesinde Cumhurbaşkanı'nın geçeceği güzergâhta -depremzedeleri kapı dışarı edilip Ankara Belediyesi'nin konteynır kentinin kaldırılması, muhalefet partilerinin açtığı aşevlerinin kapatılması gibi Cumhurbaşkanı'nın Arnavutköy'e giderken geçeceği caddede İstanbul Belediyesi'nin açtığı kent lokantasının kapısı boydan boya Murat Kurum'un dev afişiyle kapatıldı.

Öncelikle AKP ve MHP'nin önde olduğu il ve ilçelerdeki sonuçları veren "yandaş kanallar", gece boyunca sanki iktidar partileri adayları kazanmış havasını pompaladılar. "Yandaş yorumcular", tam bir şoka uğramış halleriyle uyduruk teviller yaptılar. İktidar partisinin oy düşüşünün üstü örtülürken "başarılıymış" algısı oluşturulmasına çırpındılar.

Yandaş gazetelerin Cumhurbaşkanı'nın "balkon konuşması"nda sarfettiği "milletin mesajını aldık', '31 Mart bizim için dönüm noktası", "her olanda bir hayır vardır" sözleriyle kalıp "seçmenden Ak Parti'ye mesaj", "millet mesajını verdi", "demokrasi kazandı" manşetleriyle geçiştirmeleriydi.

VAZİYET