"Ucûbe sistem"in "ucûbe seçim yasası"

"Tek kişilik hükûmet"in Meclis'le, muhalefetle, hukukçularla, sivil toplumla istişâre etmeden inadına apar topar geçirdiği "seçim yasası" değişiklikleri siyasi senaryolarla birlikte tartışılıyor.Öncelikle on dokuz yıldır 12 Eylül darbesinden kalma "yüzde 10 seçim barajı"nı verdiği bütün vaadlere rağmen düzeltmeyen AKP'nin barajı sırf MHP için 7'ye indirdiği ortada. Başta "parlamenter sistem işbirliği"ne imza atan yeni partilerin iktidar partisinden oy alacağı korkusuyla bütün demokratik ülkelerdeki gibi yüzde 5'e, 3'e düşürülmesinden kaçınılmış. Ve bütün kamuoyu araştırmalarında demokratik muhalefetin yüzde 10'lara varan açık ara ile Meclis'in çoğunluğunu alacağı endişesiyle, ittifak içinde yer alan her bir partinin aldığı oyla sınırlandırılması ve "seçim ittifakı"nın berhava edilmesi de maksadı deşifre ediyor. PARTİZANCA TERTİPLERE TEVESSÜL... Yine seçime katılma yeterliliği elde eden partilerin belirtilen süreler içinde ilçe, il ve büyük kongrelerini üst üste iki defa yapılması seçime katılma şartı yapılarak iktidardan oy alma ihtimalindeki diğer partilerin önünün kesilmesinin hedeflendiği görülüyor. Diğer yandan TBMM'de grup kurmuş olmanın seçime katılabilmenin yeter şartı olmaktan çıkarılması ile, her fırsatta "millet ittifakı"nın "parlamenter sistem işbirliği"nin yanında yer alacağını, özellikle cumhurbaşkanlığı seçiminde demokratik muhalefetin belirleyeceği ortak adaya oy vereceğini deklare eden HDP'nin kapatılması halinde milletvekillerinin grup kuracakları bir başka partiyle seçime girmelerinin önüne bariyer konuluyor. Bu partinin bağımsız adaylarla seçime girmesi durumunda fazladan alınacak birkaç milletvekilin hesâbı yapılıyor. Bu arada "seçim döneminde uyması gereken yasaklar"a dair kanundaki "başbakan" kelimesi çıkarılırken, yerine "cumhurbaşkanı"nın konulmaması ile, "ucûbe sistem"de partili cumhurbaşkanının seçim kampanyalarında devlet imkânlarını hoyratça kullanmasına "yasal kılıf" geçiriliyor. Ayrıca il ve ilçe seçim kurulu başkanlarının "tabii hâkimlik" esasıyla en kıdemli hâkimler olması yerine, birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından, ad çekmede ilk çıkan hâkimin başkan, sonraki iki hâkimin asıl ve son çıkan iki hâkimin yedek üye olarak belirlenmesiyle, basit "partizanca tertipler"e tevessül