Türkiye'ye "Suça ortak olma!" çağrısı

Bilindiği gibi, AKP iktidarında, "tek kişilik otoriter rejim"de İsrail'le onlarca ekonomik, savunma sanayii anlaşma ve ihalelerinin bir teki dahi iptal edilmezken, özellikle 7 Ekim 2023'te tetiklenen Gazze soykırımından sonra İsrail'le ticaret binlerce kat artışla sürüyor.

Evleri, camileri, kiliseleri, okulları, hastaneleri bombardımanla yerle bir ettiği ve 55 bin sivili katledip 150 binini yaraladığı Gazze'de hâlen tam bir vahşet ve barbarlıkla bilhassa masumların sığındıkları mülteci kamplarına on binlerce ton bomba yağdıran savaş uçaklarının yakıtında, silah ve mermi yapımında kullanılan petrol, çelik ve kimyevî maddeler, "Filistin'e gidiyor" ya da üçüncü ülkeler üzerinden uydurmasıyla Türkiye'den İsrail'e gönderiliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ni numaralandırıp kırmızı renkle "küçük yasak bölgeler"e bölerek "sürgün ve tahliye" emirlerini yağdırarak mülteci kamplarını ve mahalleleri bombalarken ve üç buçuk aydır Gazze'ye ulaştırılan gıda ve yardımların dağıldığı noktalar âdeta bir "ölüm tuzağı"na dönüştürülüp çocukları, kadınları, yaşlıları katlederken, İsrail'e desteğe devam ediliyor...

YİNE KINAMALARLA OYALAMA

Vahim olan, İsrail'in taş üstüne taş bırakmadığı Gazze'de 18 Mart'tan bu yana 19 Ocak'taki ateşkesi bozarak 4 bin 649 Filistinliyi daha katledip 15 binini yaralamasına, bilhassa Kurban Bayramında yardım almak için toplanan halka ateş açmasına bigâne kalınması.

İsrail ordusunun gıda yardımı dağıtım noktalarını "ölüm tuzağı"na dönüştürüp çocukları, kadınları, yaşlıları katletmesine seyirci kalınması. Yüzlerce Filistinliyi öldürüp soykırımı sürdürmesini iktidardakilerin bir defa daha kuru kınamalarla geçiştirmesi...

İsrail askerlerinin İtalya'dan "Özgürlük Filosu Koalisyonu"nun Gazze'deki ablukayı kırmak amacıyla insanî yardım götüren "Madleen" adlı sivil gemiye uluslararası sularda müdahale etmesini yine şikâyet ederek kamuoyunu oyalaması.

Çarpık olanı, aralarında Avrupa Parlamentosu üyesi ile Almanya, Türkiye, Brezilya, İspanya, Hollanda Fransa ve İsveç'ten insan hakları savunucularının bulunduğu Gazze'ye insanî yardım götüren ve on iki aktivistin birer "suçlu" gibi İsrail'e kaçırılıp gözaltına alınmasına bütün dünyadan tepkiler yükselirken, Ankara'dakilerin garip çekingenliği.

Ve tam bu sırada İsrail ordusuna savaş sanayiinde kullanılan işlenmiş çelik taşıyan "Vela" isimli geminin Mersin limanına yanaşmasını protesto eden vatandaşların, daha önce İsrail'le ticareti protesto edenlerin apar topar gözaltına alınmaları gibi derdest edilmeleri...

BÜTÜN DÜNYA HAREKETE GEÇERKEN...

Bundandır ki Gazze saldırılarında on binlerce sivilin hayatını kaybettiğini, halkın açlığa mahkûm edildiğini ve aylardır insanlık dramının derinleştiğini vurgulayan Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin "İsrail, Gazze'de kasıtlı açlıkla yüzleşen halka yardım ulaştıran Madleen gemisini ve bebek maması taşıyan sivilleri alıkoydu" tepkisiyle "soykırım sürerken İsrail Askerî Sanayiine (IMI) çelik ve askerî malzeme sevkeden geminin Türkiye limanında bulunması uluslararası hukukun açık ihlâlidir ve suçtur; Türkiye bu gemiyi durdurmalı, aksi halde suça ortak olur!" çağrısı ibret verici. (gazeteler, 10.6.25)