"Türkiye rüşvetle mücadele etmiyor" uyarısı

TESBİTGeçtiğimiz günlerde siyasetin yoğun tartışmaları arasında Türkiye'nin uyuşturucu ve yolsuzlukların yanısıra "rüşvetle de mücadele etmediği" uluslararası raporlarla tesbit ediliyor. Bu süreçte öncelikle 17 -25 Aralık'ta bazı bakanlarla çocuklarının karıştığı rüşvet soruşturması kapatıldı. Kamu İhale Yasası 198 defa değiştirilerek, âfetler-âcil olağanüstülüklerde istisna olan "2-b maddesi"yle milyarlık ihaleleri "yandaş şirketler"e mâliyetinin on katına ihalesiz verildi. "Bir yandaş medya grubu"na ödenmeyen 750 milyon dolar kredi "ticari sır" uydurmasıyla soruşturulmadı. Bu arada on milyarlarca dolarlık garantili kamu ihalelerinin Londra mahkemelerinin tahkimiyle "yandaş müteahhit"lere peşkeşi, "yolsuzluk ekonomisi"yle ihaleye fesad, rüşvet, hırsızlık, gasp, yağma, komisyonculuk, dolandırıcılık suçları katlanırken, "bağış" perdesinde 100 milyonlarca dolarlık rüşvetin kimlere gittiği sorgulanmadı, sorgulanmıyor. Keza millet irâdesinin temsilcisi TBMM adına devletin harcamalarını denetlemekle, milletin hakkını ve hukukunu korumakla yükümlü Sayıştay raporları ıskartaya çıkarıldı. O denli ki dönemin Başbakanı Davutoğlu'nun çıkarmak istediği "siyasi ahlâk yasası"na Cumhurbaşkanı "bu yasa çıkarsa ilçe başkanlığını yapacak kimseyi bulamayız!" tepkisiyle yolsuzluk ve rüşveti bir nevi normal gördü. Bundandır ki ilk AKP hükümetinin kurulduğu 16 Kasım 2002'de partisinin genel başkanı olarak Erdoğan'ın "âcil eylem plânı"ndaki vaadinin aksine "yolsuzlukla mücadele"de Türkiye 180 ülke arasında 96. sırada iç savaş, kargaşa ve kaostaki Trinidad-Tobago, Doğu Timor ve Burkina Faso gibi otoriter ülkelerin arasına düşmüş. Ve son "yolsuzluğun ihracı 2022 ilerleme raporu"nda Türkiye sözleşmeyle ilgili yasaları "az uygulayanhiç uygulamayan" kategorisinde yer alırken; 38 OECD üye ülkesi ile Arjantin, Brezilya, Bulgaristan, Peru, Rusya ve Güney Afrika'dan oluşan Rüşvet Çalışma Grubu'nun, Türkiye'de adli ve kolluk kuvvetleri görevlilerinin ardarda geniş çaplı görevden uzaklaştırıldığı, soruşturma ve kovuşturmaların bağımsızlığının korunmadığı, yurtdışı merkezli kişi ve kuruluşlardan gelen rüşvetle savaşta gerekli adımların atılmadığı", hasılı rüşvetle mücadelede de dibe vurduğu açık uyarısı yapıyor. VAZİYET: "Çuvalcı Amerikalı"nın ödülü! Hatırlanacağı üzere Irak işgalinde Türkiye'nin destek verdiği emperyal ecnebilerin başında gelen "müttefiki" ABD askerlerince 4 Temmuz 2003'te Süleymaniye'de Türk Özel Kuvvetleri Merkezine baskınla 11 Türk subay-astsubayının başına "terörist" gibi çuval geçirilmiş, elleri kelepçelenerek altmış saat boyunca âdeta "esir" alınmışlardı. Mehmetçiğin başına çuval emrini veren Amerikalı General Raymond Odierno'nun Şubat 2014'te ABD Kara Kuvvetleri Komutanı olarak Ankara'da törenle karşılanıp Genelkurmay'da ağırlanmasıydı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Kara Kuvvetleri Komutanı olarak çuvalcı komutan"dan "liyakat nişanı"nı almasıydı. (gazeteler, 29.1.2015) En son Meclis komisyonunda İyi Partili Aytunç Çıray'ın "Türk askerinin başına çuval geçirilme emrini veren ABD'li komutanın elinden 'liyâkat madalyası' aldınız. (...) Bu ödülü niye kabul ettiniz" sorularına "Bir tek ben mi aldım o ödülü" savunmasıyla