Suriye'de "tefrika projesi"
8 Aralık'ta Suriye'nin ABD ile küresel emperyallerin yine kendi mâmulleri olan El Kaide'den devşirdikleri kişilere "teslimi"nin "zafer" ve "fetih" havasında kutlanması propagandası karartmasında ülke bir yığın muammayla muallel.
Önemli bir bölümü Suriye dışındaki "yabancılar"dan oluşturulan El Kaide'den kalma Nusra'dan isim değiştiren Heyet Tahrir'üş Şam'ın (HTŞ) Şam'ın dışındaki bölgelere hâkim olmamasıyla ülke çetelerin elinde kalmış.
Nusayriler silâhlarıyla dağlık bölgeye çekilirken, silâh bırakmaya yanaşmayan PYDYPG'nin Şam yönetimini devirmek için kurulan ÖSO'dan oluşturulan Fırat'ın batısındaki "Suriye milli ordusu" (SMO) ile süren çatışmalarla yeniden iç savaşa sürükleyen kargaşanın sinyalleri çakılıyor.
Milli Savunma Bakanlığı "kaynakları"nca "Suriyeli olmayanların ülkeden ayrılacağı ve YPG'nin silâh bırakacağı" açıklaması yapılsa da ABD'nin 140 bin militanını silâhlandırdığı Fırat'ın batısındaki baş işbirlikçisi PYDYPG'nin Fırat'ın batısındaki Münbiç'ten çekilmemede diretip sahada sıcak çatışmaların sürmesi bunun açık göstergesi.
KÜRESEL MİHRAKLAR PYDYPG'Yİ NİÇİN KOLLUYOR
Vakıa şu ki İsrail'e hizmeti misyon edinen Siyonist ağırlıklı Trump'un da "Amerikan derin devleti"nin küresel emperyalistlerle birlikte kotardığı Suriye'nin BOP'a göre bölünüp parçalanması projesiyle PKK'nın "Suriye kolu"nu tasfiye etmeyip tam tersine daha da tahkim edeceğinin işaretleri veriliyor.
Aslında ABD'nin İngiltere ve İsrail'le birlikte destekleyip azdırdığı PKK-YPG'nin arkasında olduğunu bildirmesi, Ankara'dakilerin son zamanlarda her fırsatta "PKK-PYD Suriye'den tasfiye edilecek" iddialarının tamamen iç kamuoyuna yönelik bir algı operasyonu olduğu gerçeğini teyid ediyor. Keza daha önce Cumhurbaşkanı'na gönderdiği "akıllı ol, aptal olma, tahkirli "mektubu"nu çerçeveletip asan Trump'un en son "Erdoğan akıllı adam, desteklediği adamları Suriye'yi devraldı, Kürtlerle Türkler ezeli düşman" deyip 'Kürtlerin peşinden gitme dedim" tahrikli örtülü övgüsünün tamamen Suriye'deki yıkımı
Türkiye'nin üzerine boca edip yıkmakla Suriye'deki örgütler arasında ateşlenen mezhebi-etnik çatışmalarla alevlendirilecek iç savaşa müdahale etme amaçlı olduğu, bu açıdan Dışişleri Bakanı'nın "YPG Suriye'yi terk etmezse askeri operasyon yapacağız!" tehdidinin bir netice vermeyeceği nazara veriliyor.
Özetle Ankara'dakilerin halka karşı bu tür söylemlerin aksine alây-ı vâlâyla âdeta medyatik şova dönüştürülen "Bahçeli'nin Öcalan çıkışı" sürecinde, kapalı kapılar arkasında ABD'nin PYDYPG'ye Suriye'nin kuzeyinde kurduracağı "koridor devlet"in alanını oluşturma peşinde; bunun için mevzubahis örgütü kollayıp koruyor.