Bütün çelmelere rağmen "millet ittifakı" ile "demokratikleşme mutâbakatı"na imza atan altı partinin işbirliğini daha da tahkim irâdesine ket vuramayan "iktidar cephesi" tam bir panikte.Bu yüzden bir gecede komisyondan apar topar geçirilen "tâlimatlı seçim teklifi"yle seçimlerin âdil ve demokratik olarak yapılmasına bir dizi antidemokratik bariyerler getiriliyor. Öncelikle "teklif"te, ülke barajını geçtiği takdirde "ittifak"taki partilerin sadece kendi oylarıyla milletvekili çıkarması, "seçim ittifakı"ndaki partilerin "artık oyları"nın hesâba katılmamasıyla milyonlarca oy heba ediliyor; seçmenin yarısını Meclis dışında bırakma kumpası kuruluyor. Bununla da kalınmıyor, "seçim barajı"nı sıfıra çekme veya en azından yüzde 3'e indirme yerine, hiçbir demokratik ülkede olmayan yüzde 7 "seçim barajı"yla seçmen irâdesi boşa çıkarılmak; partilerin "seçim barajı"ndan çekinip başka partilerin listelerinde aday göstermeye yönelmeleriyle siyasette kargaşa ve fitne alevlendirilmek isteniyor. "NUMARALARA" ORTAMOLUŞTURULUYOR! Keza en kıdemli hâkimin il-ilçe seçim kurulları başkanı olması yerine çoğu iktidarca atanan "birinci sınıf hâkimler arasından kur'a ile belirlenmesi"yle seçim güvenliği tartışılır hale getiriliyor. Sandık kurulu üyelerinin seçime katılan partinin üyesi olma şartıyla, sandıklarda müşahid bulundurması engellenen partilerin oylarının ıskartaya çıkarılmasına, hırsızlanmasına kapı açılıyor. Bu arada "millet ittifakı"na ve "parlamenter sistem işbirliği"ne oy verme irâdesindeki seçmeni tereddüde düşürmeye yelteniliyor. Seçim kurallarını alaşağı ederek seçim sistemine takla attırılıyor. Vatandaşlarının yüzde 65-70'inin "tek kişilik ucûbe rejim"e karşı kesinlikle "parlamenter sistemi" tercih ettiği, milletin kahir ekseriyetinin Erdoğan'a karşı çıkacak adayı destekleyeceği vasatta "demokratik muhalefet"in aynı çizgide buluşmasına fırsat verilmek istenmiyor. En garibi de, muhtar adaylarının "seçilme ehliyetine sahip oldukları"nı seçimden önce değil de seçildikten sonra on gün içinde belgelendirmeleri, aksi halde ikinci, üçüncü sıradaki diğer adaylara mazbata verilmesiyle "partisiz" muhtarların bile "partizanca" belirlenmesi çarpıklığına gidilmesi. 16 Nisan 2017'de daha sandıklar açılmadan YSK'nin milyonlarca "mühürsüz oy"u "geçerli" sayma çarpıklığına