Hep kaybettiren fiyaskolu "dış politika"

Meclis'in, Dışişleri'nin, diplomasinin ve istişârenin dışlandığı "tek kişilik ucûbe yönetim"in "dış politika" fiyaskoları Türkiye'ye büyük bedeller ödetiyor.Ama öncelikle Cumhurbaşkanı'nın "Zalim Esed'in hükümranlığına son vermek için oraya girdik, başka bir şey için değil"den "Esad'ı devirmeyi asla düşünmedik, görüşebilirim" çarklı "Suriye politikası"nın duvara toslanması karambola getiriliyor. Yine Cumhurbaşkanı'nın "katil, zâlim, darbeci, asla bir araya gelmem" dediği Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'yle "silbaştan" yapıp el sıkışması zikzakına "yandaş yorumcular" "o gün de doğru idi, bugün de doğru" diye birbirini nakzeden yaman çelişkilerle, medyatik manipülasyonlarla hikmetler izâfe ediyorlar. TÜRKİYE HAK GASBINA UĞRATILDI Oysa "serbest ticaret bölgesi anlaşması" paravanında Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRY) ile İsrail ve Yunanistan'ın yanısıra Mısır'la oluşturulan işbirliğiyle ve Amerikan şirketlerinin başını çektiği "çokuluslu konsorsiyumu enerji bloku"yla devre dışı bırakılan Türkiye'ye bölgedeki üç trilyon dolarlık doğalgaz rezervlerini hortumlama emrivakisi dayatıldı. Ayrıca "İsrail Türkiye'nin denizaşırı komşusu" garip teziyle "iki ülke arasındaki deniz yetki alanları" kapsamında Türkiye, Doğu Akdeniz'de Güney Kıbrıs'ın hak iddia ettiği 16 bin km'lik parsellerin İsrail'e devri, Ada'nın kıta sahanlığında da GKRY, ABD, İsrail ve Yunanistan'ın plânlarını devreye sokma komplosuyla karşı karşıya bırakıldı. Bu arada Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni Uluslararası Askeri Eğitim ve Talim Programı'na dahil eden ABD sıkı diplomatik ve ticari ilişkilerle askeri eğitim desteği sağladı. Özetle AKP iktidarında, özellikle "tek kişilik yönetim"de bunları kınamakla kalan Ankara, sığ politikalarla Türkiye'yi Doğu Akdeniz'de "stratejik yalnızlığa" mahkûm etti, doğalgaz ve petrol arama, sondaj ve taşıma haklarıyla hukukunun gasbına sebebiyet verdi. Başta sekiz yıldır dışlanan Mısır olmak üzere ortak inancı ve tarihi paylaştığı bölgedeki Müslüman ülkeleri bile Rum Kesimi'nin, İsrail'in, Yunanistan'ın yanına itti. Keza ufuksuz, tutarsız ve öngörüsüz "dış politika"nın sonucu olarak Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü içinde Şam'la "siyasi çözüm" yerine on bir yılı aşkındır inadına iç savaşla etnik-mezhebi bölünmesi, ülkenin kuzeyinde Türkiye'nin yanıbaşında Fırat'ın doğusunda ABD ile işgalci ortaklarının