"Enflasyon ölçüm sepeti"nde başta "konut" başlığı altındaki gıdanın, doğalgazın, elektriğin, kiranın ağırlığının azaltılmasıyla birçok hayati ürünün oranının düşürülmesine rağmen, TÜİK'in bir ay önce yüzde 36.08 olarak gösterdiği yıllık enflasyonun 48.69 çıkması durumu özetliyor.Bir senede 70 kez zammın geldiği akaryakıta sadece son üç ayda yüzde 100, gıda ürünlerine yüzde 150'lerden yüzde 200'lere zam yapılması, bağımsız akademisyenlerden oluşan enflasyon araştırma grubu ENAG'ın aylık 15.52, yıllık 114.87 gösteren rakamlarının bile gerçek enflasyonu yansıtmadığını ortaya koyuyor. Doğrusu Ocak ayı enflasyonunun yüzde 11.10 olarak açıklanması, daha önce yılık olarak açıklanan enflasyonun artık aylık olarak çıkması, TÜİK'in yüzde 69 olarak gösterdiği elektriğin bir tek Ocak ayında yüzde 52'den yüzde 127'e varması vaziyeti ele veriyor. Aslında patlıcanın yüzde 166, patatesin 123, salatalığın 111, sivri biberin 106 zamlandığı "tâlimatlı" TÜİK'in yüksek enflasyonu artık tutamayıp, bütün baskılara rağmen yüzde 48.69 olarak açıklamak zorunda kalması vahameti ifşa ediyor. Bu bakımdan "yandaş kanallar"dan tekrarlanan iktidardakilerin "halkı enflasyona ezdirmedik" söyleminin hiçbir değerinin kalmadığını bir defa daha tescil ediyor. Demek, her defasında "afları istenen" bakanların yerlerine yenilerinin atanması, yirmi ayda dört kez değiştirilen TÜİK başkanlarının değiştirilmesi gibi enflasyon "tâlimat"la düşmüyor. Zira enflasyonun "köpüğü"nü almak bir yana gerçek enflasyon daha şimdiden yüzde 100'leri çok çok aşarak fokur fokur kaynıyor... Hedefler ıskartaya çıkıyor Önce "Cumhurbaşkanı "Bir süre daha enflasyonu sırtımızda taşıyacağız" diyerek yüksek enflasyonun sinyalini verdi. Ardından Hazine ve Maliye Bakanı "Ocak'ta yüksek enflasyon bekliyorum" diye konuştu ve "enflasyonun Nisan'da yüzde 50'nin altında pik yapacağını" haber verdi. Ne var ki Bakan'ın ihbarından üç ay önce Ocak enflasyonu yüzde 50'nin bir puan altında çıktı. Böylece, ekonomistlerin tesbitiyle bir yıl içinde dört kez enflasyon hedeflerini değiştiren ve "enflasyonu 2022'de yüzde 23.2, 2023'te 8.2, 2024'te 5.0" olarak öngören Merkez Bankası'nın "enflasyon hedefi" daha ilk ayda ıskartaya çıktı. Böylece, "gözlerimin ışıltısına bakın, ekonomi düzeliyor!" vaadine bulunan Bakan'ın "mümkün olsa altı ay uyusan sonra uyansam" diye altı ay içinde ekonominin düze çıkacağı ve enflasyonun düzeleceği" öngrüsü(üzlüğü)nü açığa çıktı, çıkıyor. Ve "umarım yanılmam, hedeflerimiz tutar" temennisinin boşa çıktığını, "tek kişilik hükûmet"in hiçbir hedefinin tutmadığını, "2023 Haziran seçimlerine kadar tek haneli enflasyon rakamına ulaşacağız, on sekiz aya ihtiyacımız var" beklentisinin de bir ütopyadan ibâret olduğunu peşinen su yüzüne çıkarıyor. AKP'den önce "elektrik de yok"muş!.. Bilindiği gibi seçim kampanyalarında Cumhurbaşkanı, AKP'nin iktidara geldiği 2002'den çok önce 90'lı, hatta 70'li yıllarda açılan, hizmete giren ve kurulan birçok üniversite, fabrika ve işletmenin "iktidarlarında açıldığını" ileri sürmüştü. Çoğu daha AKP kurulmadan önce açılan, hatta 1990'larda hizmete sokulan başta üniversiteler, havaalanları ve fabrikaları "ben açtım" demişti. Seçim meydanlarında halka fütursuzca 1992'de merhum 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in adıyla kurulan Isparta Üniversitesi'ni, 1987'de yapılan İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nı, 92'deki