AKP'nin "çekirdek oy"a geçtiği inişte "parlamenter demokratik sistem işbirliği mutabakatı"ndaki altı partinin açık ara ile cumhurbaşkanının yanısıra Meclis'te de kâhir ekseriyeti sağlama irâdesine karşı "iktidar cephesi"nce bir dizi tuzak seriliyor.En son "cumhur ittifakı"nın her haliyle "millet ittifakı"nın gerisine düştüğü vetirede siyasi iktidarın "seçim ittifakları"nı önemsizleştiren güdük "seçim yasası" teklifiyle, kaybereceği Meclis çoğunluğu ve cumhurbaşkanlığını katakullilerle kazanma kumpasını dayatması bundan. Bu amaçla antidemokratik atraksiyonlarla, spekülatif çarpıtmalarla saptırmalara yelteniliyor. Sandıkta kaybettiğini kağıt üstünde uyduruk oyunlarla kazanma hesabıyla komplolar kuruluyor. UYDURUK "BAŞARI HİKÂYELERİ"NE KARŞI... Gerçek şu ki elektrikten akaryakıta ve doğalgaza ardı ardına kat kat fahiş zamlarla, yüksek enflasyonun tavan yaptığı pahalılık, israf, lüks, hoyratça harcama, milyarlık ihalelerin yandaşlara peşkeşi, ayyuka çıkan yolsuzluk ve hırsızlıklarla yaygınlaşan ve bütün vatandaşların bedelini ödediği ağır ekonomik bunalım, ülkenin gerçek gündemi olarak bütün sahte gündemleri örtmüş. Yaman çelişkili yanıltmalarla, "yandaş medya"nın dezenformasyonlarıyla daha önce ekonomideki bunalımı "dış güçler"e, akabinde salgına ihale eden iktidar cephesi, şimdi de medyatik çarpıtmalarla Ukrayna'daki savaşı gerekçe gösterse de, özellikle "tek kişilik yönetim"de daha da derinleşen ekonomik krizin salgından ve mevzubahis krizlerden çok önce başladığını herkes biliyor. Türkiye'nin sözkonusu savaşın tarafları olan iki ülkeden sonra dünyada en çok etkilenen ülkelerin başında gelmesi; petrol fiyatlarının, dövizindoların tırmanmasına ek olarak TL'nin değerinin düşmesiyle katlanması bu gerçeği ortaya koyuyor. Vaziyet şu ki 7 liradan 18 liraya tırmandırılan doların 13 liraya çekilmesiyle yapay bir "başarı hikâyesi" uydurulmasında olduğu gibi şimdi de litresi 7 liradan 22-25 liraya çıkarılan benzinin - mazotun birkaç lira düşürülmesiyle yeni "başarı masalları" propaganda edilmek isteniyor. Bir yandan ekonomik kriz türbülansında yirmi milyon vatandaşın sosyal yardım alması istismar edilirken, otuz milyon icra dosyasıyla yüz on beş milyon dosyada taraflar olması gözardı ediliyor. İhracattan söz edilirken ithalat rakamları "teğet" geçiliyor. En son ekonomistler, 560 milyar lira paranın -üç aylık- vadesi dolan 70 milyarlık ilk kısmı için milletin vergilerinden 14 milyar lira ödenmesiyle "yeni model"