"Demokratik sistem mutabakatı" ilk adımı

Ekonomiden dış politikaya bütün alanlarda iflas eden "tek kişilik ucûbe yönetim"e karşı "güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistem işbirliği" taahhüdü siyasette dengeleri değiştiriyor.Altı partinin "demokratik parlamenter sistem" işbirliğinde uzlaşıp, seçim öncesi "sandıkta ittifak" mesajları daha şimdiden milletin yüzde 70'ini aşan irâdeyi ortaya koymaları siyasette büyük akisler uyandırıyor. ÇARPITMALARI BOŞA ÇIKARDI Sözkonusu "işbirliği"nin dışında kalsa da sırf "tek kişilik yönetim"e karşı çıktığı için kriminalleştirilmek istenen HDP üzerinden "demokratik sistem"i akamete uğratma komplolarının bu partinin her halûkârda "parlamenter sistem"i destekleyeceği ve "parlamenter demokratik sistem'e geçiş süreci ile cumhurbaşkanlığı seçimi için bütün muhalefet partileriyle diyalog ve müzâkereye açık oldukları" çağrısıyla "demokratik muhalefetin"in yanında yer alacağını kamuoyu önünde beyânı da, şaşkına dönen iktidardakileri yeni yeni manipülasyonlara yöneltti. Mevzubahis tahrik ve dezenformasyonların muhalefet cânibinde mâkes bulmaması ve bilhassa Kılıçdaroğlu'nun HDP'nin neden temsil edilmediği eleştirilerine "Bu süreçte her parti ile görüştük. HDP'yle de görüşüyoruz, yine görüşeceğiz. Hiçbir partiyi de yok sayamayız. Öyle yaparsak bu demokrasiye inanmadığımızı gösterir. Bir sorun yok" cevabı kumpası etkisiz hale getirdi. Peşinden hâlen ideolojik kalıpların cenderesindeki medyatik mahfillerin teraneleri bahane edilerek her fırsatta "28 Şubat post modern darbesi'nin etinden, sütünden, yününden faydalanan AKP'nin saldırıları devam etti. Özellikle "28 Şubat" tarihine dair demagojilerle ortalık bulandırılmaya yetlenildi. Ancak 28 Şubat mağduru olduğunu nazara verip, 28 Şubat mağdurları için "helalleşme diyoruz" diyen ana muhalefet liderinin "O dönem Batı Çalışma Grubu vardı. Benim de aleyhimde o dönemde oraya raporlar geldi. Sonradan milletvekili olunca o raporların orada olduğunu öğrendim. Bir sürü haksız iddia vardı. Ben de dava açtım" açıklamasıyla bu davanın uzun yıllar devam ettiğini ve dönemin Başbakanı Erdoğan'ın "28 Şubat Batı Çalışma Grubunun hazırladığı raporuna,