Gazze'de insanlık dramı devam ediyor. Her gün çocuklar katlediliyor... Açlıktan ölenler var. İlaç alamadığı için sağlığı kötüye giden insan sayısı haddinden fazla.
Filistin Sağlık Bakanı Macid Ebu Ramazan, son günlerde açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 29'a ulaştığını açıkladı. Bakan, bu ölümler arasında çocuklar ve yaşlıların bulunduğunu söyledi. Açıklamasında,"14.000 bebeğin yardım ulaşmazsa hayatını kaybedebileceği uyarısı gerçektir, hatta bu sayı daha da fazla olabilir"ifadelerine yer verdi.Birleşmiş Milletlerİnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher'in"Önümüzdeki 48 saat içinde daha fazla yardım ulaştırılmaması durumunda Gazze'de 14 bin bebek ölebilir"sözlerinin ardından Tel Aviv yönetimi geri adım attı.Saldırıların sürdüğü ortamda, İngiltere, Gazze'deki askerîtutum ve Batı Şeria'da yasa dışı yerleşimlerin genişletilmesi nedeniyle İsrail ile serbest ticaret müzakerelerini askıya aldı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, parlamentoda yaptığı konuşmada, İsrail'in"korkunç politikaları"nedeniyle mevcut ticaret anlaşmasının güncellenmesinin mümkün olmadığını açıklamıştı.Öte yandan, Fransa, Kanada ve Avrupa Birliği de İsrail'e karşı"somut adımlar"atabileceklerini bildirdi. AB Dış Politika Şefi Kaja Kallas, blokun İsrail ile ticari iş birliği anlaşmasını yeniden gözden geçirme kararı aldığını aktardı.83 gündür yakıt, gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaç maddelerin tükendiği Gazze'de artık bebekler için zaman da tükeniyor... Bu arada İsrail'de aşırı sağcı eski milletvekili Moshe Feiglin, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilip yerleşim birimleri kurulması çağrısı yaptı. Feiglin,"Burada tek bir Filistinli çocuğun bile kalmaması gerekiyor. Gazze'deki her çocuk, her bebek bir düşmandır"dedi.Alman dergisi Der Spiegel'in İsrail'de yaşayan kıdemli Orta Doğu muhabiri Thore Schröder, yardımların sadece güneydeki belli noktalarda dağıtılmasını, Gazzelileri kuzeyden güneye yönlendirmek ve belli merkezlerde toplamak için âdeta kurulmuş bir"tuzak"olarak tanımlıyor ve bunu daha büyük bir planın ilk adımı olarak değerlendiriyor.Schröder'e göre bir sonraki adım, İsrail ordusunun güvenli bölgelere gelen insanlara kimlik kontrolü yaparak yardımı sadece kendi güvenlik politikasına uygun gördüğü kişilere ulaştırmak. Bu şekilde yardıma bağımlı hâle getirilen bu grupların, üçüncü bir ülkeye veya başka bir bölgeye zorla göç ettirilmesi planlanıyor. İnsani yardımların Gazze'ye girişi gerçekten bu plana göre gerçekleşirse, İsrail'in insani yardım dağıtımını Gazze'de nüfus mühendisliği ile yerleşim yerlerini yeniden kurgulamak ve nüfusu belli bölgelere yığarak insanların hareket alanını sınırlamak için kullanacağı çok açık.Gazze'de İsrail'in özne olduğu ve diğer tüm aktörleri dışladığı her hamle Filistin topraklarını nüfussuzlaştırılma ve Filistinsizleştirilme amacı güdüyor. İsrail bu nihai hedefi için sadece açlığı değil insani yardımı da bir silah olarak kullanıyor ve araçsallaştırıyor. Bu nedenle olan biteni yalnızca bir açlık meselesi olarak görmek yanlış olur. İsrail tarafından GHF gibi yapıların devreye sokulması, insani yardımın açıkça siyasi ve askerîbir nüfus mühendisliği olarak kullanma planının bir parçası olduğu görülüyor. Böyle bir tabloda İsrail'e insani yardım sağladığı için teşekkür etmek değil, hangi ölçekte, hangi niyetle ve hangi mekanizmalarla sağladığını sorgulamak gerekir. İsrail bir kez daha aslında atmaya mecbur bırakıldığı bir adımı kendi siyasi ve askerîhedefleri doğrultusunda kullanmaya çalışıyor.