Batı'nın tutuklattırdığı ve öldürttüğü gazeteciler

Hafta sonu Netflix'te harika bir belgesel izledim. "Ahtapot: Bir Amerikan Komplosu" isimli belgeselde Amerikalı gazeteci Danny Casolaro'nın keşfettiği ilginç bağlantılar var. Casalora bir arkadaşının tavsiyesiyle St Louis merkezli bir yazılım şirketi sahibi olan INSLAW'ın Amerikan Adalet Bakanlığı'yla ilgili sorunlarına odaklanıyor. INSLAW'ın iddiasına göre geliştirdiği Promis isimli yazılım programını Adalet Bakanlığı çaldı ve şirketin parasını ödemedi...

Bu programı Amerikan devleti başka ülkelere satıyordu. Programı yükleyen ülkelerin neler yaptığını da bu program sayesinde izliyordu. Gazeteci Danny Casolaro daha da ileri giderek Iran-Kontra skandalı, Latin Amerika uyuşturucu kartelleriyle CIA ilişkisi, İsviçre bankalarında CIA'in uyuşturucu parasını aklaması gibi muazzam sırların birbirleriyle bağlantılı olduğunu iddia etti.

Bu sistemi idare edenler ve içindekilere Ahtapot dedi. Baba Bush, Richard Helms, John Philip Nichols vb. hepsi aynı şebekenin adamları. Danny Casolaro 10 Ağustos 1991'de Batı Virginia'da kendisine bilgi veren bir tanıdığıyla görüşecekken otel odasında ölü bulunuyor. Kayıtlara intihar olarak geçiyor ama kimse intihar olduğuna inanmıyor. Bir kişi bileğini 9-10 kere kesmez deniyor. Daha sonra Ahtapot olayını sorgulayan birçok kişi şüpheli şekilde ölüyor...

Belgeseli izlediğinizde resmen kanınız donuyor. ABD devleti gizlice istihbari ve gizli olayları sorgulayan ya da sırları ortaya çıkaran herkesi ortamdan kaldırıyor. Gazeteci Danny Casolaro'nun ölümü üzerinden 33 sene geçti. Sonradan üst düzey yetkililer öldürüldüğünü itiraf ediyorlar. Ama iş işten geçtikten sonra.

"Ahtapot: Bir Amerikan Komplosu"nu mutlaka izleyin. Biz Rusya'ya laf atıyoruz ama ABD devleti de çok kişiyi ortadan kaldırıyor. Tabii bunu daha ince yapıyor...